6 Aralık 2015 tarihinde yayınlanmıştır.
Dostun olan kişinin dostunu sevmezsen o kişiye olan dostluğun tam değildir. Dostunun düşmânına düşmân değilsen, yine dostluğun tam değildir. İnsan, dostunun dostuna düşmânlık edemez. Zâten böyle yapan kimseye dost denemez. Zîrâ dostunun dostuna düşmânlık, aynen dostuna düşmânlık gibidir. Dostunun düşmânı ile dost olmanın ise ne kadar büyük suç olduğunu sizin irfân ve iz'ânınıza terk ediyorum.Bu husûsa bir misâl olarak da buyuruyorlar ki :
Meselâ vatanımızı ve vatanımızı seveni severiz. Vatanımızı sevmeyeni de sevmeyiz. Bu, vatana tam bir muhabbettir. 'Vatanımı severim' diyen kimse, vatanı sevenleri sevmezse veya vatan hâinlerine muhabbet ve yardım ederse, o kimse vatanını sevmiyor demekdir. Hattâ bizzat kendisi de bir vatan hâinidir. 'Allah'ı ve O'nun Resûlünü (aleyhisselam) severim' diyen kimse, Allah'ı ve Resûlünü sevenleri sevmezse, ya da Allah'ın ve Peygamberin (aleyhisselam) düşmânlarını severse, bu kimse Allah'ı ve Resûl aleyhisselamı sevmiş olmaz. Bilakis o, Allah ve Resûl aleyhisselamın düşmânı, içi nifak ile dolmuş bir münâfıkdan başka bir kimse değildir.Efendi Hazretleri, bu hikmete Kur'ân'daki şu âyetin işâret ettiğini beyân ettiler :