Ey keremine nihâyet olmayan, rahmeti gadabını geçdiğini ilân eyleyen, bâb-ı rahmetine el açanı kapısından boş çevirmeyen, bizim gibi günahkârları, "kul yâ ibâdiyellezîne esrefû alâ enfüsihim lâ taknetû min rahmetillah, innallahe yağfiru'z-zünûbe cemîâ, innehû hüve'l-gafûru'r-rahîm" âyetiyle şâd eyleyen, kapına geldik, boyun bükdük, kereminin cûş u hurûşa geldiğini, lutfunun pâyânı olmadığını, bâb-ı rahmetine el açanı affedeceğini ilân etdiğin için, huzûruna gelip boyun bükdük, biz kullarını affeyle Yâ Rabbi. Habîbin Muhammed'ine bahş eyle Yâ Rabbi. Habîbin Muhammed'inin nazar-ı iltifâtıyla cümlemizi dilşâd, çeşme-i fuyûzât-ı Muhammediyyeden cümlemizi sîrâb eyle Yâ Rabbi. Rûhlarımızı rûh-ı Muhammediyye ile âşinâ eyle Yâ Rabbi.
Allahım, biz seni kıyâmen zikreyledik, yârın "yevme yekûmü'n-nâsü li rabbi'l-âlemîn"de, cümle mahlûkât-ı ilâhiyye kabirlerinden kalkdığında bizleri zikreyle, affınla şâd eyle, cemâlinle dilşâd eyle, rızâna lâyık olan zümreye dâhil eyle. Biz seni kuûden zikreyledik, o günün şiddet ve dehşetiyle kafatasları içerisinde beyinler kaynadığında, cümle enbiyânın diz bağları sökülüp, diz çökdüğünde, bizleri zikreyle ilâhî, Habîbin Muhammed'e bahş eyle Yâ Rabbi. Bizleri bu kubbe altında cem eylediğin gibi, "yevme tüble's-serâir"de, herkesin ne olduğu meydana çıkdığı ânda, ayıplar okunduğu demde, cümle enbiyâ ve evliyâ yanında defterler okunduğunda bizleri Habîbinin livâsı altına cem u haşr eyle Yâ Rabbi. Senin cemâlini görmeye lâyık bir göze, seni zikretmeye lâyık bir dile, senin kelâmını işitip anlamaya ve ihlâs ile amel etmeye lâyık bir kulağa, seni sevmeye lâyık bir kalbe bizleri mâlik eyle Yâ Rabbi. Sırât-ı müstakîmde sâbit-kadem eyle. Cennetine varan, dîdârını gören, "fî mak'adı sıdkın 'inde melîkin muktedir"e eren zümre-i uşşâka bizleri dâhil eyle Yâ Rabbi.
Yâ Rab, Hüseyn'in kânı hürmetine, tâ-be-seher gözlerine hâb-ı gaflet girmeyen, Allah Allah diye seni zikreden ciğerleri yanık âşıklar hürmetine, ilâhî bizleri buradan mahrûm gönderme, Habîbin Muhammedine bahş eyle Yâ Rabbi. Yâ Rab, şekâvetimizi saâdete kalb eyle. Ahlâk-ı zemîmelerimizi ahlâk-ı Kurâniyye'ne tahvîl ü tebdîl eyle. Ahlâk-ı rezîlelerimizi, ahlâk-ı Muhammedî'ne tahvîl eyle Yâ Rabbi.
Hâssaten Hacı Hafız Ahmed Efendi'nin, Hacı Hâfız Hanîfe Hanım'ın rûhlarına hediye eyledik vâsıl eyle Yâ Rabbi. Ahmed Efendi'nin, Abdullah Efendi'nin, Şerif Kaya'nın, Fâtıme Hanım'ın, Recâi Efendi'nin, Mustafa, Ali, Fatıme, Hatîce, Mehmed, Ahmed, Ali, Hulkiye Hanım, Mehmed, Ahmed, Hatîce, Fehime, Fâtıme, Hediye, Rukıye ve sâir aynı âileden olup defter-i îmânda mukayyed bulunan ehl-i îmânın, Mehmed Efendi, Hâşim Efendi, İsmâil Efendi, Zehrâ Hanım, Seniye Hanım, Kadriye Hanım ve bu âileden âhirete göçüp isimleri defter-i îmânda mukayyed bulunan ehl-i îmânın, Zekeriyyâ, Pembe, Ayfer, Muharrem, Fâtıme, Râsim, Şevki, Hürriyyet, İbrâhim, İsmâil, Fâtıme kullarının, Ahmed, Sâdık, Sâlih, Âdem, İbrâhim, Kıymet, Hanîfe, Elif kullarının ve sizlerin ve bizlerin ümmehât ü ceddâd akrabâ ü taallukâtımızdan....
Yâ Rabbi sana adres vermiyoruz, fakat ibret olsun, şu ölenleri görüp, işitip ibret almayanlar, onlar ibret alsınlar için okuduk Yâ Rabbi, bunlar da insanlardı bizim gibi, yediler,içdiler, dünyâda çekişdiler, sevişdiler, hepsi çekilip gitdiler, yakın bir zamanda biz de bunların hâline gireceğiz, bunları düşünmek üzere okudum bu isimleri, yoksa Allahu Teâlâ Hazretleri biliyor hepsini, binâenalâzâlik hemen tövbekâr olup, Ramazan'dan sonra sakın günaha dönmeyiniz. Allah'a kulluk ediniz. Kıyâmet çok yakındır. Kıyâmet denen ölümümüz vardır, gence ihtiyara bakmaz. Hemen Cenâb-ı Hakk cümlemize îmân nasîb eylesin.
Yâ Rab, sizlerin ve bizlerin ümmehât ü ceddâd akrabâ ü taallukâtımızdan mine'l-meşârık ile'l-megârib tahte't-türâb kâffeten âmme cemî ehl-i tevhîdin rûhlarına vâsıl eyle Yâ Rabbi.
Hâssaten Şeyh Şaban Velî, Mustafa Çerkeşî, Ali Beypazarî, İbrâhim Kuşadalı, Ömer Halvetî, Hacı Bekir Efendi, Ahmed Amîş Efendi, Muhammed Kayserî, Ahmed Tâhir Marâşi, Süleyman Evranosoğlu ve pederim hacı ve hoca Şeyh Mehmed Efendi'nin, annem Hacı Ayşe Hanım'ın, kızkardeşim Hikmet Hanım'ın, birâderlerimin ve muhârebede ölen şehîd amcalarımın, dayılarımın, sülâlemden îmân ile göçenlerin, üstâdlarımın, Hacı Süleyman Efendi'nin, Hüsrev Efendi'nin, Sâmi Efendi'nin, diğer Sâmi Efendi'nin, Şâkir Efendi'nin, Osman Efendi'nin, Makbûle Hanım'ın, Muhammed Râsim Efendi'nin, hocam Açıkbaş Mustafa Efendi'nin ve cemî ulemâ-i âmilîn, kurrâ-i kâmilîn, huffâz, tullâb, nevverallahu merâkıdehüm ve ceâle'l-cennete mesvâhüm hazerâtının, mine'l-meşârık ile'l-megârib tahte't-türâb kâffeten âmme, Nefîse Hanım'ın, Hacı Rüşdü Efendi'nin, Gülsüm Hanım'ın, diğer Gülsüm Hanım'ın, üzerimizde hakkı olanların, bilerek bilmeyerek haklarını gasb etdiğimiz ibâdullahın, bizi duâdan unutma diyen dîn kardeşlerimizin, komşularımızdan, ihvân u yârânımızdan, arkalarından konuşup haklarına tecâvüz etdiğimiz ehl-i îmânın, cümlesinin rûhlarını şu sofra-i Kur`âniyyeden ve okunan tevhîdlerden ve salavât-ı şerîfelerden ve hatemât-ı şerîfeden hissedâr eyle Yâ Rabbi.
Bizler dahi onların hâlleriyle hâllendikde sekerât-ı mevtimizi âsân, son kelâmımızı Kur`ân-ı Mecîd, Kelime-i Tevhîd eyle Yâ Rabbi. Âhir âkıbetimizi hayreyle Yâ Rabbi. Son kelâmımızı Kur`ân-ı Mecîd Kelime-i Tevhîd eyle Yâ Rabbi. Yâ Rab başlarımız ecel yastığına konduğunda, gözlerimizden hasret yaşları döküldüğünde, doktorlar bizden el çekdiğinde, evladlarımız yetîm kaldığında, âilelerimizi dul bırakdığımızda, annelerimiz saçlarını, babalarımız sakallarını yolduğu demde, yok dediklerimiz meydana çıkdığında, var dediklerimiz yok olduğunda, gözlerimizden perdeyi çâk eylediğinde, esteîzübillah, "innellezîne kâlû rabbünallahu sümme'stekâmû tetenezzelü aleyhimü'l-melâiketü ellâ tehâfû velâ tahzenû ve ebşirû bi'l-cennetilletî küntüm tûadûn" âyet-i kerîmesinde müjdeci melekleri göndererek, "Ey mü'min, korkma, mahzûn olma, bırakdıklarına üzülme, gitdiğin yerden de korkma! Bak âgûş-ı Muhammedî sana açıldı, pîrin bekliyor, cennetin kapıları senin için açıldı, cemâlullaha vuslat var senin için" dediğin zümreye bizleri dâhil eyle Yâ Rabbi. Yâ Rabbi, o demde çenelerimizi kilitleme, dillerimi tutma, "Allah Allah" nidâlarıyla, "Allah Allah" isimleriyle, "Lâilâheillallah" Kelime-i Tevhîdiyle can vermek nasîb ü müyesser eyle Yâ Rabbi. Âhir kelâmı "lâilâheillallah" olanın dâhil-i cennet olacağını Peygamber haber verdi, Yâ Rabbi o ânda, "Yâ eyyetühe'n-nesü'l-mutmainne, irciî ilâ rabbiki râdıyeten merdıyye, fedhûlî fî ibâdî, vedhulî cennetî" âyet-i kerîmesini duyan ce cemâlullahı gören zümre-i uşşâka dâhil eyle Yâ Rabbi. Ölümün şiddetinden, kabrin vahşetinden, mahşerin dehşetinden, cehennemin nârından, mahşer meydanında rezîl olmakdan cümlemizi hıfz u emîn eyle Yâ Rabbi.
Yâ Rabbi adlinle değil affınla muâmele eyle. Yâ Rabbi verdiğin nimetlere şükredemedik, bizi taş etmedin, sana isyân etdik, bizim başımıza taş yağdırmadın, bizi taş etmedin, rızkımızı kesmedin ilâhî, rahmetin cûş u hurûşa geldi, şu yere toplandık, ilâhî bu gece Leyle-i Kadir, Kur`ân'ın nüzûl etdiği, şifâ olan Kur`ân'ının nüzûl etdiği gece Yâ Rabbi, Habîbin Muhammed hürmetine, Kur`ân'da gizli olan İsm-i A'zam'ın hürmetine cümlemizi affeyle Yâ Rabbi. Adlinle değil affınla muâmele eyle Yâ Rabbi.