Duâ - 6 Mayıs 1983

8 Şubat 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Dua

DUÂ

Yâ Rabbi! 
Gözümüzden tama'ı, kalbimizden hasedi, başımızdan kibri gider.
Kafamızı akıl ile, gözümüzü hayâ ile, kalbimizi rahmet ile süsle.
Rahmetli bir kalb senin evindir.
Semâlara sığmayan sen Allah, insan kalbine tecellî edersin. 
Bize bizden yakınsın, "Ve nahnü akrebü ileyhi min habli'l-verîd".
Bizi kendine öyle yaklaştır ki, söyleyen sözümüzü sen söyle, gören gözümüzle sen gör, yürüyen ayağımızla bizle berâber sen yürü Yâ Rabbi.
Sen hadîs-i kudsîde, "Ben kullarıma nevâfille öyle yaklaşırım ki, söyleyen sözü benim sözüm, gören gözü benim gözüm, yürüyen ayağı benim ayağım, tutan eli benim elim olur" diyorsun.
Sana hiç bir zaman hakkıyla ibâdet yapamadık ve yapamıyoruz yâ Rabbi. 
Noksânımızı söyleyerek aczimizi itiraf ediyoruz, bizi bu şekilde kabûl et.
Seni hakkıyla bilemedik.
Kuvvetine kudretine, azametine aklımız ermedi.
Zât-ı ulûhiyyetini akıl terâzîsi çekmedi yâ Rabbi.
Sen mekânlardan münezzehsin, sen mekânların mekânısın.
Vermiş olduğun nimetlere şükretmek şöyle dursun, onları saymakdan âciziz yâ Rabbi.
Senin cemâlini görmeğe lâyık bir baş gözüne ve bir kalb gözüne, senin kelâmını dinlemeğe lâyık bir baş kulağına ve bir kalb kulağına bizleri sâhib kıl.
Baş diliyle seni zikrettiğimiz gibi gönül diliyle, nidâ-yı hafî ile de seni  zikredelim yâ Rab.
Seni sevmeğe lâyık bir gönüle bizi mâlik kıl.
Gönüllerimizi aşkınla, muhabbetinle süsle, zîrâ sen bizi sevmezsen biz seni sevemeyiz.
Yüzlerimizin karasına bakma, onları rahmetinle sil.
Yüzlerimizi nûrlandır, kalblerimizi sürûrlandır.
Kendine lâyık olan kullar zümresini bizi dâhil kıl.
Bizi cehennem ateşinde yakma, kerem ve ihsan ateşinde yak yâ Rab.
Bizi cehennem derekesinde yakma, senin aşkınla yak yâ Rabbi.
Mücerred korku ile gözyaşımızı dökme, sevgiyle, aşkla gözyaşımızı dök yâ Rabbi.
Seni hakkıyla zikredemedik, sana lâyık olan zikri bizim lisânımızdan getir ve buna bizi kâdir kıl yâ Rabbi.
Annelerimize babalarımıza rahmet et.
Seni bilmeyen, sana âsî olanları da affet. Çünkü kalbler ve gözler senin yed-i kudretindedir.
Dilediğini hidâyete dilediğini dalâlete götüren sensin, sen kâdirsin.
Sapkınları hidâyeye mazhar kıl.
Evlâdlarımızı isteğin üzere âdem kıl ve insanlığa hâdim kıl.
Çocuklarımızla bizi terbiye etme.
Köşeler yatırma, kapılara baktırma.
Tabîb-i hakîkî sensin, manevî kalb marazımızın şifâsını da sen verirsin, şâfî-i hakîkî sensin.
"Ud'ûnî estecibleküm", "bana duâ edin duânızı müstecâb kılayım, kabûl edeyim" demişsin, bu söze inanarak îmân ederek, senin bâb-ı rahmetine geldik.
"Kul yâ 'ıbâdiyellezîne esrefû 'alâ enfüsihim lâ taknetû min rahmetillah, innallahe yağfiru'z-zünûbe cemî'â, innehû hüve'l-gafûru'r-rahîm".
Yâ Rab, nefislerimizi isrâf ettik ama senin rahmetinden ümîdimizi kesmedik.
Günâhları affeden sensin, zelîlleri azîz eden de sensin, azîzleri zelîl eden de gene sensin, vârı yok eden, yoku vâr eden gene sensin.
Seni seviyoruz, senin rızânı aramak üzere buraya geldik, bunu biliyorsun yâ Rabbi.
Bizi buradan mahrûm gönderme.
 Lillâhi'l-Fâtiha!

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön