DUÂ Ey yerin göğün sahibi, bilinen ve bilinmeyen âlemlerin Mâlik'i, Rezzâk'ı, Kerîm'i, Latîf'i, Gafûr'u, Settâr'ı, Gaffâr'ı, Rahîm'i olan ulu Allah! Ehl-i Beyt-i Mustafâ hürmetine, Kur`ân-ı Azîminde ebedî fermânında, "إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا innemâ yürîdullahe li yüzhibe ankümü'r-ricse ehle'l-beyti ve yutahhireküm tathîrâ" âyetinde bulunan esrâr-ı ilâhî hürmetine, "قُل لَّا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى kul lâ es'elüküm 'aleyhi ecren ille'l-meveddete fi'l-kurbâ" âyet-i kerîmesindeki Âl-i Abâ hürmetine, sahrâ-yı Kerbelâ'da kanlarından kefen biçmiş, sevgili Hüseyin hürmetine, cânlarını fedâ etmiş, sırtlarına kanlarından kefen giyen ve kefensiz yatan Şühedâyı Kerbelâ, yetmiş iki yârân-ı Hüseyin hürmetine ve ma'sûmân-ı Ehl-i Beyt hürmetine ve bâhusûs arşın küpeleri olan Resûlullah'ın "kurratü ayni" yani gözü nûru ve ciğerpâresi olan Cenâb-ı Fâtımetü'z-Zehrâ'nın yavruları hürmetine ve bu uğurda dökülen kanlar, akan gözyaşları hürmetine, büryân olan ciğerler, giryân olan dîdeler hürmetine, bizi burdan boş çevirme yâ Rab. Resûlullah'ın sevgili Hüseyin'i ile bizleri haşreyle. Şefâatlarıyla bizi mazhar-ı zât eyle. Ehl-i Beyt-i Mustafâ sefîne-i Nûh gibidir, kim o sefîneye ilticâ ederse, kim onları severse, garkdan, helâkdan kurtulur. Kim onları terkederse helâk olur, boğulur, mahvolur, nâ-bedîd olur. Yâ Rab, bizi Ehl-i Beytinden ayırma.
Yâ Rab biz seni ve senin Habîbini sevenlerdeniz, senin Ehl-i Beytinin âşıklarıyız ve bunların hürmetine burada toplandık, şu makâm-ı evliyâullahda, işte Hüseyin'in kızları burada, bizi burdan boş çevirme yâ Rabbi. Her ne kadar âsîyiz, günahkârız ammâ şefî'miz Hüseyin ibn Ali, şefî'miz Hayder-i Kerrâr, şefî'miz rahmeten-lil-âlemîn olan Muhammed Mustafâ Müctebâ Emînühü'l-muktedâ, Şemsi'd-duhâ Bedri'd-dücâ, Nûrü'l-verâ, "fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ", Resûlü's-sekaleyn, İmâmü'l-harameyn, Ceddü's-sıbteyn olan peygamberimiz, mahbûbun, mahbûbumuz, sevgilin, sevgilimiz, Habîbin Muhammed hürmetine yâ Rab bize imdâd et. Bizi burada onlardan ayırmadığın gibi, yarın yevm-i kıyâmetde, "yevme tüble's-serâir"de, başlar açık, ayaklar yalın fakat biz muhibb-i Hânedân-ı Ehl-i Beyt olduğumuz için arşın gölgesinde gölgelenen, civâr-ı Ali'de iskân olan, Hayder-i Kerrâr'ın yediyle Âb-ı Kevser'den sîrâb olan, Şehîdeyn-i Sa'îdeyn'in mübârek yedlerinden Âb-ı Kevser'den içen zümreye bizleri dâhil eyle yâ Rabbi. Âcizâne kırâat buyrulan Menkıbe-i Vilâdet-i Ahmediyye'yi ve esnâsında okunan mersiyeyi ve ilâhileri ve okunan salât ü selâmları, gözyaşımızı, şu andaki kalblerimizde bulunan teessürümüzü kabûle karîn eyle. Rahmetinden bizi boş çevirme yâ Rabbi. Allah diyeni affedersin yâ Rabbi. Seksen sene dalâlet sahrâlarında dolaşan, seni inkâr edenlerin dahi rızkını kesmiyorsun, biz doğduk Allah dedik, Allah diyoruz ve Allah diyeceğiz yâ Rabbi. Bizi elbet mahrûm etmeyeceksin. Keremine nihâyet yok, lutfuna ve inâyetine son yok yâ Rabbi.
Yâ Rab, hâsıl olan ecr ü sevâbı, ol Seyyidü'l-kevneyn, Resûlü's-sekaleyn, İmâmü'l-harameyn, Ceddü's-sıbteyn, Resûlen, Beşîran, Nebiyyan, Ebtahiyyan, Kureşiyyen, Arabî ve Sirâce'n-münîrâ olan Habîbinin ravza-yı 'ıtrnâk-i Muhammediyyelerine hediyye etmek cür'etinde bulunduk, yâ Rab, Habîbini haberdâr eyle. Nazar-ı iltifât-ı Muhammediyyenle cümlemizi nârından âzâd, mazhar-ı zât, dâhil-i cennet eyle. Gönüllerimizi muhabbetullah, muhabbet-i Resûl ve muhabbet-i Ehl-i Beyt-i Mustafâ ile tenvîr eyle. Rûhlarımızı Rûh-i Muhammedî ile âşinâ, şu perîşân hâlimizden Hüseyin'i haberdâr eyle. Ve cemî' peygamberân-ı izâm aleyhimü's-salavâtü ve's-selâm, Hamse-i Âl-i Abâ, Aşere-i pür-vefâ, Ashâb-ı Suffa, Ashâb-ı Bedr, Ashâb-ı Uhud, Ashâb-ı Hendek ve Şühedâ-yı Kerbelâ, ve kâle'n-nebiyyü sallallahu aleyhi vesellem, Hüseyn minnî ve ene minh, Ben Hüseyin'denim Hüseyin bendendir, mübârek parmaklarıyla göstererek "Yâ Rabbi bu ikisini sevenlerde râzı ol, onları da sev" dediği Hasan-ı Müctebâ, Hüseyn-i Mazlûm-i Şâh-ı Şehîd-i Kerbelâ'ya haberdâr eyle. Fâtih-i Hayber, Sâkî-i Kevser, Radıyyin, Sahiyyin, Vefiyy, Esedullahi'l-gâlib Ali ibn Ebî Tâlib Efendimiz Hazretlerinin rûh-i mukaddeselerini üzerimize sâyebân, himmetleriyle bizleri diri eyle yâ Rabbi.
Cemî' ashâb u ensâr, mihmandâr-ı Resûlillah, el-mücâhidü fî- sebîlillah, Hâlid ibn Zeyd Ebâ Eyyûb el-Ensârî, tâbiîn, reîsü't-tâbiîn Üveyse'l-Karanî, Hasenü'l-Basrî, Habîb-i A'cemî, Dâvûd-i Tâî, Ma'rûf-i Kerhî, Rabî'-i Adeviyye, Süreyr-i Sakatî, Cüneyd-i Bağdâdî, Bâzullahi'l-eşheb Cenâb-ı Abdülkâdir Geylânî, Ahmed er-Rıfâî, Ahmed el-Bedevî, İbrâhim-i Düssûkî, Hasan-ı Şâzelî, Sa'deddîn-i Cibâvî, Ebü'l-Medyen Mağribî, Muhyiddîn İbn Arabî, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, Hacı Hünkâr Velî, Muhammed Bahâeddîn Nakşibendî, Şeyh Şa'bân Velî, İbrâhim Gülşenî, Sünbül Sinân Velî, Hacı Bayrâm Velî, Pîr Muhammed Halvetî, Ömerü'l-Halvetî ve cemî' turuk-i şettâ-i seniyyeden güzerân eden bilcümle pîrân îzâm, meşâyih-i azîzân, fukarâ-yı dervîşân, âşıkân, nâşidân, sancakdarân, bâciyân, melâmetiyân, ashâb-ı birr ü ihsânın rûhlarını haberdâr eyleyüp bizlerden hoşnûd u râzı eyle yâ Rabbi. Sizlerin ve bizlerin, ümmehât ü ceddâd, akrabâ ü taallukâtımızdan, mine'l-megârib ile'l-meşârik, tahte't-türâb, kâffeten 'âmme cemî' ehl-i tevhîde garka-i garîk rahmet eyle yâ Rabbi. Yüzlerimizi nûr-i Muhammed'le münevver, gönüllerimizi, muhabbet-i Ehl-i Beyt-i Resulillah ile müzeyyen eyle yâ Rabbi. İlhâmât-ı Rabbâniyyeni kalblerimize havâle, vesevâs-ı şeyâtînden kalblerimizi tathîr eyle yâ Rabbi. Kalblerimizden mâsivâullahı çıkar, sil. İlâhî, "fezkurûnî ezkurküm" buyurdun, "Beni zikredeni ben zikrederim" buyurdun Kitâb-ı Kerîminde biz seni zikreyliyoruz, bizi zikreyle yâ Rabbi, duâmızı kabûl eyle. Biz seni duâmızla zikrediyoruz, sen bizi icâbetle zikreyle yâ Rabbi. Ehl-i İslâm'ı şâd eyle. Ehl-i İslâm'a merhamet eyle. Allahümme aslıh ümmeti Muhammed. Allahümme ferric an kürûbe ümmeti Muhammed. Allahümmerham ümmeti Muhammed. Ehl-i İslâm'ı şâd eyle yâ Rabbi. Âsî olan Ümmet-i Muhammed'i ıslâh eyle. Âşıklara vuslat nasîb eyle. Sırât-ı Müstakîm olan muhabbet-i Ehl-i Beyt-i Resûlillah'da sâbit-kadem eyle. Cürümlerimizi, günahlarımızı, Ehl-i Beytin hürmetine affeyle. Bizi buradan boş çevirme yâ Rabbi. Okunan ezânlar hürmetine, Hazret-i Âdem aleyhisselâmdan bufüne kadar i'lâ-yı kelimetullah için dökülen kanlar hürmetine, bizi buradan mahrûm gönderme yâ Rabbi. Hükûmet-i Cumhûriyyemizi Dîn-i İslâm'a hâdim, askerlerimizi karada ve denizde ve havada mansûr u muzaffer, düşmanlarımızı kahr u tedmîr ü perîşân eyle yâ Rabbi. Yâ Rabbi Ehl-i İslâm'ı şâd eyle. Ne kadar günahkârsak da, Hânedân-ı Ehl-i Beyt'i seviyoruz, onlar hürmetine bizi taltîf eyle, mahrûm gönderme yâ Rabbi. Bi hürmeti Elif-lâm-Mîm. Bi hürmeti Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sad-Hâ-Mîm-Ayn-Sîn-Kâf. Bi hürmeti bismillahirrahmânirrahîm. Bi kudreti bismillahirrahmânirrahîm. Bi inâyeti bismillahirrahmânirrahîm. Ve bi hürmeti Tâ-Hâ ve Yâ-Sîn ve bi hürmeti Âl-i Yâsîn ve selâmün 'ale'l-mürselîn ve âlihim velhamdülillahi rabbi'l-âlemîn. Rızâen lillah, Fâtiha! www.muzafferozak.com
Efendi Hazretleri bu duâyı, 1981 senesinin Aşr-ı Muharreminde, Koca Mustafa Câmisindeki, Mevlid-i Şerîf ve Mersiye cemiyetinin hitâmında yapmışlardı. O gün okunan Mevlid-i Şerîf'in ve Kerbelâ Mersiyelerinin tamâmını şu bağlantıdan dinleyebilirsiniz.