6 Şubat 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
DUÂ
Yâ İlâhî!
Mescid-i Harâm, Ka'be-i-Mükerreme hakkı içün, Medîne-i-Münevvere ve Ravza-i Mutahhara, Tûr-ı Sînâ, Cebel-i- Zeytûn, Cebel-i Tiğ'in hakkı içün, Mescid-i Aksâ ve Mescid-i Aksâ'da medfûn bulunan enbiyâullah ve evliyâullah hakkı içün bizi Dîn-i İslâm'da sâbit-kadem eyle. Kalblerimiz nûr-ı tevhîd nûr-ı Kur'ân, meveddet-i islâm, muhabbet-i-Resûl-i Rahmân'la tezyîn ve tenvîr eyle
Mi'râc'ın hakkı içün, birinci kat semâda bulunan meleklerin ibâdeti, ikinci kat gökde bulunan meleklerin tesbîhi, üçüncü kat gökdeki meleklerin kıyâmı, dördüncü kat semâda bulunan meleklerin rükûu, beşinci katdaki meleklerin sücûdu, altıncı kat semadaki meleklerin kuûdu, yedinci kat semâda bulunan meleklerin tahmîdi, tesbîhi, tekbîri, tevhîdi hakkı içün, bizleri bu gece, Leyle-i-Mi'râc'da Habîbine bahş etdiğin kullar meyânına idhâl eyle.
Sidretü'l-Müntehâ, Beytü'l-Ma'mûr ve Beytü'l-Ma'mûr'u tavâf eyleyen melâike-i-kirâm izzetine, mahzûn gönüllerimizi şâd, âyât-ı Kur'âniyye ve ehâdîs-i Nebeviyye, tarîki-enbiyâ ve tarîk-i evliâa ile irşâd eyle.
Refref hakkı içün, Arş-ı-Muallâ, Kürsî-i-Muazzam, "Üdnü üdnü fe kâne kâbe kavseyn"nin sırrı için bizleri kulluğundan tard etme. Habîbinin rûhu ile rûhlarımızı buluşdur, tanışdır, sevişdir. Bizleri affınla, mağfiretinle, hidâyetinle, cennetinle, cemâlinle dilşâd eyle!
Ey ekremel-ekremîn! Ey erhame'r-râhimîn!
Bu gece, bize rahmet nazarı ile nazar eyle ve bizleri ikramın ile mükerrem kıl.
Bu akşam, bu gece Habîbine hitâb etdiğin doksan bin kelimât hakkı içün ve bu kelimâtda bulunan esrâr-ı ilâhiyyen hakkı içün, bizi mü'min olarak öldür, sâlihlere, âşıklara ilhâk eyle.
Yâ ilâhî! Ya Mevlâm! Yâ Rabbi!
Bizleri, yokdan vâr etdin. âciz bir nutfe iken, ana rahminde bizi kana, sonra et parçasına, daha sonra şekl-i insâna koydun. Zelîl iken, azîz eyledin. Çıplakdık, giydirdin. Açdık, doyurdun. Câhildik, ilim verdin. Hidâyetin yetişdi, bizleri îmân ile süsledin, defter-i islâma kayd eyledin. Kendine kul, resûllerin
sultânı, derdlilerin dermânı, âcizlerin amânı, enbiyânın imâmı, sevgili Habîbine ümmet eyledin. Bizi, kulluğundan kovma. Hüsrâna düşenlerden eyleme. Dalâlet içinde yüzenlerden kılma. Eğer bizleri kapından İblis gibi kovduklarından, rahmetinden dûr eylediklerinden kılarsan biz hangi kapıya ilticâ eder de felâh bulur, necâta erebiliriz? Ancak senin kapın bizlere izzet verir. Zîrâ izzet, devlet, kudret, heybet ve azamet zât-ı ulûhiyyetine mahsûsdur. Sırtımızdan şerîat örtüsünü sıyırıp alırsan, bizleri hayâsızlardan, ırzsızlardan, arsız ve yüzsüzlerden kılarsan bizleri bu azâbından kim kurtarabilir? Başımızdan îmân tâcını alır, alnımıza küfür damgasını, şekâvet levhasını damgalarsan, bizleri hidâyet ve saâdetine kim iletebilir? Sen, ulu pâdişahsın. Bizler ,
senin yaratdığın mahlûkuz. İşte beytine geldik, seni tevhîd ediyoruz, senin nebîlerini tasdîk ediyoruz, senin sevgilin Muhammedine gönül verdik. Bizleri kapından kovma. Sırtımızdan libâs-ı şerîatı alma. Başımızdan tâc-ı îmânı kaldırma. Bizi senden ve senin sevdiklerinden ayırma. Seni sevenler ile haşr eyle. Nigâh-ı iltifât-ı-Muhammedî ile mahzûn kalblerimizi dilşâd eyle. Alnımızdan eser-i secdeyi silme. Gönüllerimizi nûr-ı Kur'ân, nûr-ı tevhîd, muhabbet-i Muhammediyye ile tezyîn eyle.
Yâ Rabbi! Bizi mahbûbundan ayırma. Rûhumuzu, rûh-ı Server-i Âlem ile âşinâ eyle yâ Rab bi. Gözümüzden gaflet perdesini kaldır, göynümüzden hubb-ı sivâyı ihrâç eyle. Bizlere gören göz, sezen öz nasîb eyle yâ Rabbi. Kulaklarımızdan gaflet pamuğunu çıkar, hak kelâmı duyur, dâimâ kalblerimize ilhâm-ı rabbâniyyeni havâle eyle yâ Rabbi. Akıl nimetini, tefekkür kâbiliyetini ihsân eyle yâ Rabbi. Bizleri, tevâzu, hayâ, merhamet, şefkat, mürüvvet sâhibi eyle yarabbi. Varlıkda da, darlıkkda da, seni zikredenlerden eyle Yâ Rabbi. Doğrulukdan ayırma. Sırât-ı-müstakîmde sâbit-kadem eyle Yâ Rabbi. Sen istediğini hidâyete, sevgine layık olmayanı dalâlete iletirsin. Senin dilediğin olur, dileğin yerini bulur. Bizleri dalâletde bırakma. Dâimâ rızâ-yı şerîfin olan amellerde bizleri hâdim eyle. Kusurlarımızı affeyle. Kabahatlerimizi setreyle Yâ Rabbi.
Yüz dört kitâbın hakkı içün, zât-ı-izzet meâbın hakkı içün, Sidre-i muallâ, arş, kürsî, cennet-i-tûbâ hakkı içün, sırr-ı-Kur'ân, Nûr-ı-a'zam, Sûre-i İmrân hakkı içün, hüsn-i vech-i Yûsuf-i Ken'ân hakkı içün, Gavs-i Geylân, mezheb-i Nu'mân hakkı içün, tâ-be-seher gözlerine uyku girmeyip senin aşkınla yanan, gözleri yaşla dolan, ciğerleri büryân, yolunda kâim kullar hakkı içün, Hazretine doğru
varan yol hakkı içün, Rûh-ı Habîbi-Ekrem hakkı içün bizleri buradan boş çevirme. Tevfîkin ile bizleri buraya cem' etdiğin gibi, yarın yevm-i kıyâmetde, o dehşetli günde, cemî enbiya dizleri üstüne çökmüş, bütün gözler korku ile yerinden uğramış, mazlûm şâdümân olmuş, zâlim tir tir titreyip mazlûmun ayaklarına kapanmış, evlad, ana babadan firar ediyor, ana baba, evlâdından kaçıyor, herkes yapdığı suçu yüklenmiş, cehennem bütün gayzı ile kızdırılmış, halkın üzerine hücûm etmede, yalnız arşın gölgesi, Livâ-i Hamd'in sâyesi var, beyinler kafatası içinde pişmekde, kâfir hasretde, mü'min selametde, günahkârlar nedâmetde olduğu günde, o iki cihân fahri, arşa karşı secde eyleyip : "Yâ Rabbi! Fâtımam, Hasanım, Hüseyinim fedâ olsun. İşte nefsim, ne istersen eyle. İlle ümmetim!" diye münâcât eylediğinde, bizleri Habîbine bağışlayıp, Livâ-i Hamd altında lutfunla, rahmetinle, cem' eyle.
Âhir ve âkıbetimizi hayr eyle. Âsî olan Ümmet-i Muhammed'i ıslâh eyle. Evlâdlarımızı senin yolunda cân ve mallarını fedâ eden dedelerimiz hürmetine, dîninde dâim ve yolunda kâim eyle. Gönüllerini islâm ve îmân ile şerh eyle. Hükümetimize hayırlı işlerinde muvaffakiyyetler nasîb eyle. Ordularımızı dâimâ muzaffer eyle, "nasran azîzâ" sırrına mazhar eyle. Düşmanlarımızı mahkûr u perîşân eyle.
Yâ Rab!
Duâlarımızı kabûl eyleyip, bizleri memnûn eyle. Kefensiz yatan şehîdler hürmetine, düşman kurşunu ve kâfir silahı ile yaralanmış gâzîler şevketine, senin için, dinin için ve resûlün Muhammed için, Dîn-i İslâm için ve mazlûm mü'minler için semenderler gibi ateşe giren mücâhidler, düşmanla denizde çarpışarak boğulup rütbe-i şehâdete erenler için, senin yolunda yanarak havada, denizde, karada canını fedâ edenler için, bizi düşmana ezdirme. İffet, nâmus ve mukaddesâtımızı koru, vatanımızı alçaklara çiğnetme. Câmilerimizde hora teptirme. Bizleri zelîl, hakîr, eyleme. Namerdlere muhtâç eyleme. Evladlarımız ile bizi terbiye etme.
Günahkârız ammâ seni tevhîd ederiz. Günahımızı itirâf ediyoruz. Affına geldik ağlıyoruz. Rahmetine sığındık, inliyoruz, ikrâmını umuyoruz. Sen va'd eyledin, "Bana geleni affederim" buyurdun, affolmadan bir yere gidemeyiz. İşte buradayız ya bizleri affeyle, ya helâk et. Helâk etmediğine göre affının tecellî etdiğini anlıyoruz. Rahmetini üzerimizden alma yâ Rabbi. Nûr insin semâdan, selâm gelsin Muhammed Mustafâ'dan.
Yâ Kerîm!
Bizler, kul iken hânemize gelene ikrâm ederiz. Sen ki Rabbi'l-âlemîn'sin, hâşâ senin ikrâmın olmaması imkânsız. Gadabını üzerimizden kaldır. Rahmetinle tecellî kıl. Bizleri mahrûm eyleme yâ Rabbi. Topraklarımıza bereketli yağmurlar, helâlından kazançlı ticâretler ihsân eyle, rızıklardan ve helâl lokmadan çok ver, velâkin mala, câha muhabbet verme. Bizi, malımıza, câhımıza esîr etme. Nefsimizin kulu, şehvetimizin zebûnu kılma. Tembelliğimizi gider, ibâdet ve tâatından lezzet ver. Vücûdlarımızı hafîf, yüzlerimizi nûrlu, gönlümüzü sürûrlu eyle. Kalbimizi ilm-i ledün ile memlû, lisânımızı sıdk üzere dâim eyle.
Yâ Rabbi! Yâ Kerîm! Yâ Rahîm!
Sen "Bir kerre Allah diyeni affederim" buyurdun. Biz, seni hiç inkâr etmedik,
hep Allah diyoruz. Bizleri affetmez misin? Elbet affedeceksin. "Ben kulumun zannı gibiyim" diyorsun. Biz kuluz bizden isyân, hatâ, senden af, mağfiret, atâ gelir. Dinlediğimiz derslerden bizi hissedâr eyle.
Âmîn, bi-hürmeti-seyyidil-mürselin .
El-Fâtiha.
Bu duâ Efendi Hazretlerinin İRŞÂD nâmındaki eserinde Mi'râc dersinin başında yer almakdadır.