Dünyâ İmtihanı

8 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Sıdk
Hazret-i Mevlânâ buyuruyorlar ki :
Çok kudretli bir pâdişah ve bu pâdişahın sayısız köleleri ile hepsi de birbirinden güzel pek çok câriyeleri varmış. Pâdişah, kölelerini denemek maksadıyla en güzel câriyelerinden birine şöyle bir emir vermiş, "Kendini onlara bütün güzelliğinle göster de kim hâin kim sâdık belli olsun" demiş. Câriye, en güzel kıyafetlerine bürünüp en kıymetli ve göz alıcı ziynetleriyle bezenerek odasından dışarı çıkmış ve sağa sola cilveli bakışlar atarak yürümeye başlamış. Kölelerden bazısı ona göz atıyor, bazısı ona göz kırpıyor, bazısı da onu çimdikliyor, eliyle sarkıntılık yapıyormuş. Pâdişahın has adamları ve güvendiği hizmetkârlar da "Edebsizlik etmeyin, şâhımıza hâinlik ediyorsunuz" diyerek o edebsizleri uyarıyor, azarlıyor ve onlara nasîhat ediyorlarmış. Vazîfesini yerine getiren câriye olup biteni pâdişaha anlatınca sultan, küstahlık yapan kölelerini cezâlandırmış, onlara nasîhat eden has adamlarına da büyük bahşişler ve kıymetli hediyeler bahş etmiş.
Hazret-i Mevlânâ bu meseli şöyle îzâh buyurmuşlardır :
İşte dünyâ hayâtı böyledir. Allahu Teâlâ Hazretlerinin emînleri, has adamları, peygamberler ve velîler; hâinlik edenler ise, şehvetperestler ve ehl-i dünyâdır. O câriye de dünyâdır. Emînlerin yeri illiyyîn, hâinlerin yeri ise siccîndir.
Ey şeh zen-i dünyânın gel âline aldanma
Şem'-i ruh-i nârına pervâne gibi yanma
Fânîdir anın hüsnü var rengine boyanma
Ahdine vü va'dine gönül verip aldanma
Hakdır bu sözüm hakla inkârına dayanma
Gerçeklere teslîm ol her sözü yalan sanma
Listeye geri dön