Dünyâ Yılanı

İmâm-ı Ali kerremallahu vecheh Hazretleri buyurmuşlardır ki : 

Bu dünya bir yılan gibidir, dokunulduğunda yumuşakdır ama zehri öldürücüdür. Ahmak ona doğru koşar, akıllı ise ona karşı temkinlidir.

Burada dünyâdan murâd, kulu Hakk'dan ayıran her şeydir. Diğer bir ifâdeyle dünyâ, nefsin haz aldığı, keyif aldığı her şeydir. Bu itibarla yemek içmek de dünyâdır, mal mülk de, ev bark da, para pul da, çoluk çocuk da. Gâfil insan bunların nefse verdiği lezzete aldanır, bunlarla gününü gün eder, Allah'ı unutur, netîcede helâk olur yani âhireti berbad olur. 

Bu helâkin manevî ve uhrevî kısmı olduğu gibi, maddî ve dünyevî kısmı da var. Yiyip içmekden hasta olan, hattâ ölen pek çok insan vardır. Para pul peşinde koşmakdan sıhhatini kaybeden ve daha pek çok nimetden kendisini mahrûm kılan nice insan vardır. İçki gibi, kumar gibi kötü alışkanlıklar yüzünden malını, mülkünü, âilesini ve sevdiklerini kaybeden nice insan vardır. Tembellik yüzünden hayâtı boşa geçen insan da çokdur. Halbuki bunların hepsi de nefse hoş gelen şeylerdir, keyif veren, lezzet veren şeylerdir.

Hâsılı her ne ki nefse hoş gelir, ona çok dikkat etmek, o konuda çok temkinli olmak lâzımdır. Zîrâ nefsin gözü kördür, iyiyi kötüyü ayırd edemez, şifâ diye zehiri yutar ve kendi kendisini helâk eder.