8 Aralık 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
NA'T-I CELÎL-İ MUHAMMEDÎ
ve
İSTİMDÂD
Dururken mu'cizen meydânda Kur'ân yâ Resûlallah
'Uluvv-i şânına ister mi burhân yâ Resûlallah
Lisânın 'andelîb-i bâġ-ı i'câz u belâgatdır
Bu i'câza cihân olmaz mı hayrân yâ Resûlallah
Benî-Âdem içinde dürr-i yektâ-yı mu'allâsın
Sana eş olmaġa yok başka şâyân yâ Resûlallah
Nasıl kandîl-i pür-nûr-ı ilâhîsin ki her yerde
Olur pür-nûr-ı 'irfânın fürûzân yâ Resûlallah
Kemâl-i feyzinin sende olan ol rûh-ı kudsînin
Zıyâ-yı 'aksidir her kâmil insân yâ Resûlallah
Nasıl bir mehbit-i envârdır kalb-i celîlin kim
O kalbe gıbta-keşdir 'arş-ı Rahmân yâ Resûlallah
Temevvüc-gâh-ı esrâr-ı ilâhî masdar-ı 'ilmin
O 'ilme hiç olur mu hadd u pâyân yâ Resûlallah
Bakan misbâh-ı lâhûtî fürûğun dest-i kudretdir
Söner mi böyle bir nûr-ı dırahşân yâ Resûlallah
O şu'le şu'le-i Hakk'dır şu'â-ı nûr-ı mutlakdır
Olur ol şu'leden bin şu'le tâbân yâ Resûlallah
Tecellî-zâr-ı kudret pîş-gâhında kurulmuşdur
Sana pek muhteşem bir 'arş-ı sultân yâ Resûlallah
O 'arş-ı ihtişâmın ka'besi hürmetle olmuşdur
Metâf-ı ekber-i seyr-âşinâyân yâ Resûlallah
Senindir devre-i iclâl ü şevket şân ile dâim
Senindir ma'nevî her emr ü fermân yâ Resûlallah
Muhibbin zât-ı Mevlâ sen ise mahbûb-ı Rabbânî
Neler yapmaz bu 'ulvî hubb-ı cûşân yâ Resûlallah
Senin hâk-i derinden başka hâke yüz süren kalbin
Nasîb-i nahsidir gafletle hüsrân yâ Resûlallah
Hudâ kandîl-i tevfîki asup bâbında etmişdir
Ana pervâne bin hurşîd-i rahşân yâ Resûlallah
Derin me'vâ-yı feyz oldukca âsâr-ı kemâlâta
Gelir ol bâba bin Cibrîl-i der-bân yâ Resûlallah
Ne kudsî dergehin vardır gelüp mi'râc içün her şeb
Eder gökler anın havlinde devrân yâ Resûlallah
Cihânlar kehkeşânlar peykler seyyâreler mehler
Senin nûrunla dâim şu'le-efşân yâ Resûlallah
Alan mâhiyyet-i rûhiyyeden bir şemme-i nâçîz
Sana hürmetle eyler böyle îmân yâ Resûlallah
Bugün erbâb-ı fennin rûha dâir hall u tedkîki
Serâser şübheli fikr-i perîşân yâ Resûlallah
O sırr-ı a'zamı remzinle anlar evliyâullah
Anı idrâke yokdur başka imkân yâ Resûlallah
Tecellî-i ilâhî neşvesi sâyende gelmişdir
Bana bir mevhibendir nûr-ı 'irfân yâ Resûlallah
Senin bir cilve-i irşâdına mazhar olup rûhum
Alevlendi çerâğ-ı feyz-i îkân yâ Resûlallah
Ebed bezmindeki eltâfının âsâr-ı envârı
Ezel cûşiş-gehindendir hurûşân yâ Resûlallah
O gün kim nûr-ı hubbuñ şu'le saldı sahne-i kalbe
Gönül oldu serâpâ bir gülistân yâ Resûlallah
Göründü perde-i esrâr içinde çeşm-i 'irfânla
Ne 'âlî sırrı hâmildir bu insân yâ Resûlallah
O sırdır gösteren envâr-ı lâhût ile nâsûtu
O sırdır meş'al-i ashâb-ı iz'ân yâ Resûlallah
Muhabbet cismimin her zerresinden lem'a-efşândır
Muhabbetdir bana sermâye-i cân yâ Resûlallah
Beni tenvîr kıl dâim fürûġ-ı nûr-ı feyzinle
Bana 'âlemde sensin cân u cânân yâ Resûlallah
Ne buldumsa seni sevmekle buldum ey mu'allâ nûr
Seni sevmekde var zevk-i firâvân yâ Resûlallah
Zıyâ-yı şems-i zatın hâver-i fıtrîde doğmuşdur
Sığar mı kevne böyle nûr-ı rahşân yâ Resûlallah
Düşünce pertev-i feyyâz-ı 'ilmin kâinât üzre
Zıyâ-yı vahdetin oldu nümâyân yâ Resûlallah
Hulâsâ kalmadı mechûl-i mutlak hall edildi hep
Mu'ammâsıyla esrârıyla ekvân yâ Resûlallah
Eğer men' etmeseydin ümmeti medhinde ıtrâdan
Sana lâyık idi bir başka 'unvân yâ Resûlallah
Seni tavsîfe ta'zîme lisânım gayr-ı kâdirdir
Senin vasf-ı kemâlin bence Kur'ân yâ Resûlallah
Beni ma'zûr ţut ey Fahr-i 'âlem 'afva lâyıķ gör
Beyânâtımda varsa sehv ü noksân yâ Resûlallah
Perîşân etdi zîrâ fikrimi ahvâl-i kevniyye
Bugünlerde perîşânım perîşân yâ Resûlallah
Tevâlî eyledi gurbetde kürbet türlü şekliyle
Keder kıldı binâ-yı kalbi vîrân yâ Resûlallah
Yetiştir lutfunu şâyân-ı ihsânım 'inâyet kıl
Zebûn etdi beni âlâm-ı devrân yâ Resûlallah
Eder pür-lerze âhım 'arş-ı Rahmân'a erişdikçe
O hadde vardı artık âh u efgân yâ Resûlallah
Yeter yokdur tahammül çekmeğe âlâmını dehrin
Bu eyyâm-ı cefàya yok mu pâyân yâ Resûlallah
Yetiş imdâda muhtàc etme dehr-i dûna Mecdî'yi
Revâ mı hande etsin ehl-i 'udvân yâ Resûlallah
Mürüvvet eyle ihsân eyle cevr ü lutf-ı dâimden
Açılsın her tarafdan bâb-ı ihsân yâ Resûlallah
Beni bir ferde muhtâc etme eyle kenz-i mahfîden
Dil-i vîrânımı mesrûr u şâdân yâ Resûlallah
Şefà'at eyle lutfunla bana dünyâ vü 'ukbâda
Bana gösterme sen âlâm-ı 'ısyân yâ Resûlallah
Perîşân bir fakîrim 'abd-i hâssım bâb-ı lutfunda
Perîşânlar olur bâbında handân yâ Resûlallah
Abdülazîz Mecdî Efendi
Kuddise Sırruh