Ebâ Leheb'in Âhiretdeki Ahvâli

28 Aralık 2014 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah
Rivâyete göre, vefâtından sonra Ebâ Leheb'i rüyâda görüp, âhiretdeki ahvâlinden suâl ettiklerinde, şöyle cevap vermiş : 
Böyle kadri a'lâ olan bir nebiy-yi zî-şânın amcası olduğum halde, ona îmân etmedim. Yazıklar olsun bana! Îmân edip dünyada şerîf, âhiretde azîz olup cennet nimetleri ile mütena'im olacağım yerde, onun en büyük düşmanı olup; dünyada rezîl, âhiretde de sefîl oldum. Küfür ve dalâletde kalıp ehl-i nâr oldum. Velâkin, o nebiy-yi âlî-şâna doğdu­ğu gece yaptığım iki ikramdan dolayı, sâir ehl-i nârda olan hâletler bende yoktur. Birincisi budur ki; Pazartesi gecesi oldu mu, benden azâb tahfîf olur, yani hafifler, tâ salı gecesine kadar. İkincisi; Pazartesi gecesi oldu mu, gecesinde ve gündüzünde baş ve orta parmağımı ağzıma sokup emiyorum. İki parmağım arasından bir soğuk su geliyor. O suyu içip serinleniyorum ki, diğer ehl-i nârdan olanlar bundan mahrumdur. Bu nimete ermemin sebebini sorarsanız; Muhammed "aleyhisselam"ın doğumu Pazartesi gecesidir. Câriyem Süveybe, doğum müjdesi getirdiğinde, Resûl'ün doğumuna sevinip câriyem Süveybe'yi âzâd ettiğimden, o gece benden azâb tahfîf olunur. Git meme ver dediğim için de, Pazartesi günü ve gecesi, tâ salı gecesine varıncaya kadar, parmağımdan çıkan soğuk suyu içip ferahlıyorum.
İbn-i Cevzî rahimehullah diyor ki : 
Ebâ Leheb ki Hakk sübhânehû ve teâlâ, "Kelâm-ı Kadîm"inde, bir sûre-i celîlede kendisini ve karısını zemmedip ehl-i nâr olduklarını haber verdi. Ebâ Leheb, böyle kâfir iken, Kur'ân-ı Kerîm'de zemmedilip, ehl-i nâr olduğu beyân edilmiş iken, Efendimizin doğduğuna mesrûr olup câriyesini âzâd edip, Hazret-i Resûl'e süt vermesini câriyesine emrettiği için azâbı tahfîf olur ise, îmân eden, Hak teâlâyı tevhîd ve Resûlü Muhammed aleyhisselamı tasdîk, taraf-ı ilâhiyyeden getirdiğini kabûl edip, ümmeti olan kimselere cehennemden âzâd olarak rahmet-i Hudâ'ya vâsıl ve nâil olup, cennetine girmeğe, cemâline ermeğe katiyyen şüpheye mahal yokdur.
Süleyman Nahîfî, Mevlid-i Nebî Mesnevîsinde bu hakîkati şöyle nazmetmişdir :

Çün doğup ol şems-i cihân-tâb-ı cûd 
Oldı ziyâ-efken-i mehd-i vücûd

Eyledi ol mazhar-ı feyz-i Hüdâ 
Mâderi şîriyle tokuz gün gıdâ

Ba'z-ı rivâyetde ruvât-ı siyer 
Bu haberi böyle beyân itdiler

Didiler üç ya yedi gün mâderi 
Eyledi irzâ' o melek-peykeri

Sonra Süveybe ana virdi leben 
Evvel odur ol şehi irzâ' iden

'Amm-i nebî Hamza'ya hem sâbıkâ 
Mâder-i şîr idi o şîrin-likâ

Doğdığı demde o kerîmü'l-haseb 
Eyledi âzâde anı Bû Leheb

Eyledi müjde o meh-i rûşeni 
İtmiş idi ol dahî i'tâk anı

Düşmen-i dîn iken o kâr-ı cemîl 
Olmadı merdûd-i Hüdâ-yı Celîl

Her şeb-i isneyn o hârıku'l-beden 
Saky olunur nukre-i ibhâmdan

Parmağı beyninden olup cuş-i âb 
Âteş-i dûzahdan ider def'-i tâb

Olmadı zâyi' anun ol hıdmeti 
Ya'ni resûlün şeref-i hürmeti

Bu 'amelin ecri degildir ana 
Oldu mücerred şeref-i Mustafâ

Gördü menâmında anı ba'zıler 
Sordular ahvâlini virdi haber

Didi fenâdan ideli irtihâl 
İtmedi âsûde beni sû'-i hâl

Her şeb-i isneyn ider ancak meded 
'İzzet-i mîlâd-ı Muhammed ebed

Olmadadır bâ'is-i râhat bana 
Ol gece şâdı-ı beşâret bana

Eyledi tebşîr Süveybe beni 
İtmiş idim ben dahî i'tâk anı

Çünki hulûl ide o vakt-i şerîf 
Olmada fi'l-cümle 'azâbım hafîf

İki benânım arasından o şeb 
İtmedeyim âb ile tartîb-i leb

Gerçi ki ber-mû'cib-i kavl-i Hüdâ 
Kâfirin oldu hasenâtı hebâ

Lîk bu hıssîsadan olmak olur 
Ol şehin âyâtına mülhak olur

Ya'ni hasâyisden olunsa şümâr 
Kâ'ide-i şer'a getürmez gubâr

Hem dahî rü'yâ haberi oldu 'âm
Nakz idemez hükmü hadîs-i menâm
Listeye geri dön