Efendimizin Dilinden Duâlâr ve Zikirler - İmâm-ı Nesâî
28 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Asıl adı "Amelü'l-Yevm Ve'l-Leyle" olan bu eser bu konuda yazılmış eserlerin başında gelir. İmâm-ı Nesâî büyük bir hadîs imâmıdır ve Sünen-i Nesâî diye bilinen hadîs külliyâtı, Kütüb-i Sitte tabîr edilen altı muteber hadîs kitâbından biridir. Hadîs ilmine vukûfiyyeti sebebiyle kendisinden böyle bir derleme yapması istenmiş, o da titiz bir çalışma ile Peygamberimiz'den rivâyet edilen ne kadar evrâd ve ezkârr varsa hepsini bir araya getirmeye çalışmışdır. Eserdeki duâ ve zikirler yekûnü binden ziyâdedir.
Sizlere bir fikir vermek için eserdeki başlıklardan bazılarını kaydediyorum :
- Seyyidü'l-İstiğfâr
- Resûlullah'a salât ü selâm okumanın fazîleti
- İstiğfâr nasıl yapılmalı?
- Ezân esnâsında okunacak duâlar
- Ezânla kâmet arasında okunacak duâ
- Namazlardan sonra okunacak duâlar
- Eve girerken okunacak duâ
- Aksıran kimse ne demeli?
- Aksıran kimseye ne demeli?
- Yemek yerken ne demeli?
- Yemek yiyene ne demeli?
- Su içerken ne demeli?
- Selâm nasıl verilir, nasıl alınır?
- Yolculukda yapılacak duâlar
- Korkan kişi nasıl duâ etmeli?
- Yatarken yapılacak duâ?
- Uyanınca yapılacak duâ
- Yağmur esnâsında yapılacak duâ
- Hastalık hâlinde yapılacak duâlar
- Ölüye ne okumalı?
- Kabirlerde ne okumalı?
Peygamberimiz, hayâtı boyunca karşılaşdığı her hâdiseyi, işlediği her fiili, yaşadığı her hâli zikrullaha vesîle edinmiş ve hâdiselere, fiillere, hâllere göre duâ etmişdir, zikir yapmışdır yani Allah'ı anmışdır. Yeri geldiğinde istiâze ile, yeri geldiğinde istiğfar ile, yeri geldiğinde hamd ile, yeri geldiğinde şükr ile zikretmişdir Allah'ı. Bütün bunları da kendisi için değil ümmetine talîm için yapmışdır. Zîrâ O hiç bir ânında Hakk'dan ayrı değildi, dâimâ Hakk ile beraberdi. Biz ise sık sık gaflete düşüyor, Allah'ı unutuyoruz. Bütün bu duâlar ve zikirler, bizim her hâl ü kârda Allah'ı hatırlamamız ve eğer biz unutmamışsak, unutanlara hatırlatmamız içindir.
Resûl-i Ekrem Efendimizin talîm etdiği bu duâları, bu zikirleri evrâd edinenler, ömürleri boyunca gaflete düşmekden kurtulurlar. Ne işle uğraşırlarsa uğraşsınlar, nerede ve ne hâlde bulunurlarsa bulunsunlar Allah'ı unutmazlar. O'nun verdiği nimetlere dâimâ şükretmiş olurlar. O'na karşı yapdıkları hatâlara hemen istiğfar etmiş olurlar. Bütün kötülüklerden, belâlardan, hastalıklardan O'na sığınmış olurlar. Ve böylece necâta, rızâya, rıdvâna nâil olurlar.
Bu vesîle ile şunu da belirtmek isterim ki duâ, ille de Allah'dan bir şey istemek demek değildir. Bu, duânın dar manâsıdır. En şumüllü manâsıyla duâ, zikrullah demekdir. Zâten kelimenin kökü olan davet de çağırmak, seslenmek manâsına gelir. Nitekim Peygamber Efendimiz, "efdalü'd-duâ elhamdülillah, duâların en fazîletlisi elhamdülillahdır" buyurmuşlardır. Hepimiz biliyoruz ki, bu elhamdülillah ibaresinde Allah'dan bir taleb yokdur.