Efgende-i Dîdegân-ı Hayret

6 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Tahirü'l-Mevlevi

NUTK-İ ŞERÎF

Efgende-i dîdegân-ı hayret
Oldu yine bir cihân-ı hayret

Lâkin ne cihân cihân-ı esrâr
Çerh-i felek âsumân-ı hayret

Evcinde hezâr mihr-i iclâl
Bir zerre-i bî-nişân-ı hayret

Bir katre yanında cümle ebhâr
Bir kulzüm-i bî-kerân-ı hayret

Ser-defter-i ma'rifet Fütûhât
Ol mu'cize-i nişân-ı hayret

Bir nüsha-i ma'rifet imiş kim
Her harfi birer zebân-ı hayret

Zer-târ-ı le'âlî-i sutûru
Pâ-bend-i sebük-revân-ı hayret

Envâr-ı sevâd-ı pür-nikâtı
Enzâra ziyâ-feşân-ı hayret

Her safhası tâlibîn-i feyze
Destâr-ı basît-hân-ı hayret

Bir bezm-i ferah-fezâ-yı irfân
Bir gülşen-i bî-hazân-ı hayret

Şehbâz-ı semâ-yı 'akla ancak
Pür-tehlike âşiyân-ı hayret

Câhil nazarında Allah Allah
Mecmû'a-i iftinân-ı hayret

Her noktası dâğ-ı redd ü inkâr
Her elifi birer sinân-ı hayret

Dendâne-i sîni münkirîne
Bir erre-i cân-sitân-ı hayret

Yâ Rab bu nedir nasıl cehâlet
Yâ Rab bu nasıl beyân-ı hayret

Bilmem ki nasıl fazâhat eyler
Şeyh-i Ekber için zihân-ı hayret

Ol mihr-i sipihr-i 'ârifân kim
Bir zerresi neyyirân-ı hayret

Ol şâh-ı gürûh-ı evliyâ kim
Aktâb ona bendegân-ı hayret

İbn Arabî vü Şeyh-i Ekber
Kim 'âleme tercemân-ı hayret

Ey kıble-i reh-revân-ı tahkîk
Lutfet ki bu nâtüvân-ı hayret

Yazdıysa şikeste-beste vasfın
'Afv eyle ki nev-zebân-ı hayret

Bir nazra-i lutf u 'âtıfet'çün
Etmekde sana figân-ı hayret

Tâhir gibi bir hakîr ü nâçîz
Ol zerre-i âsitân-ı hayret

Vâdî-i hevâda kaldı eyvâh
Gümgeşte reh-i şebân-ı hayret

Lillah kerem et ki mihr-i feyzin
Olsun ona şem'dân-ı hayret

Tâhirü'l-Mevlevî
Kuddise Sırruh

ÎZÂH

Tâhirü’l-Mevlevî Hazretleri bu manzûmesinde Şeyuhü'l-Ekber Hazretlerinin muhalled eseri, Fütûhât-ı Mekkiyye'den bahsediyor. Bu muazzam eseri, şöyle tavsif ediyor : O öyle bir kitâbdır ki, okuyan hayrete düşer, o bir hayret âlemidir. Bu âlem de öyle sırlarla doludur ki hayret etmemek mümkün değildir. Gökler sayısız yıldızlar doludur ama ne hayret edilecek işdir ki kâinâtın büyüklüğü yanında bunlar zerre misâlidir.  Bütün denizler onun yanında bir damladır, sonsuz bir hayret denizidir. Fütûhât, ma'rifetin baş defteri ve hârikulâde  hayret nişânıdır. Bir ma'rifet sûretidir ki, her harfi birer hayret dilidir. Satırlarının incilerinin altın teli, hayretin çabuk gidişine bağ olmuştur. Bütünüyle ince  mânâlı olan yazısının nurları, bakanlara hayret ışığı saçar. Her bölümü, feyz isteyenlere hayret rahatlığı veren tülbenddir. İrfânın ferah arttıran meclisi; hayretin solmayan bir gül bahçesidir. Aklın göğünün iri ve beyaz doğanıdır ancak büsbütün tehlikeli hayret yuvasıdır. Câhile göre birbirini tutmayan sözler mecmuasıdır. Her noktası red ve inkâr imi; her elifi hayret mızrağıdır. Sin’inin her bir dişi, inkârcılara hayretin can alıcı testeresidir. Tâhirü’l-Mevlevî Fütûhât’la ilgili düşüncelerini sıraladıktan sonra, zihinlerin Şeyh-i Ekber için nasıl edepsizlikte bulunabildiklerine hayret ederek, onun âriflerin göğünün güneşi, bir zerresinin hayret nurları, velîler zümresinin  pâdişâhı, aktâbın ona hayret köleleri, âleme hayret tercümanı ve hakîkat yolcularının kıblesi olduğunu belirtmektedir.
Listeye geri dön