8 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Eğer gerçek ‘âşık isen boynundaki menşûr nedir
Hakk yoluna sâdık isen yanlış sanı tezvîr nedir
Gerçek dervîş riyâkarlık yapmaz, dervîşlik iddiâsıyla şöhret peşinde koşmaz. Gerçekden Allah yolunda olan kimse, yalan söyleyebilir mi, tezvîrât yapabilir mi? Dervîşlik demek dürüstlük, doğruluk, sadâkat, içi dışı bir olmak demekdir.
Sımak gerek gönlün bütün fâsiddir cümle tâ‘atin
Geçmeyince ‘ibâdetin Hakk'dan sana ma'zûr nedir
Kalbini arındırmayan kişinin ibâdetleri de makbûl olmaz zîrâ ya riyâ karışmışdır, ya ucub. İbâdetleri kabûl olmayan kimse Cenâb-ı Hakk'ın huzûruna hangi yüzle çıkacak ve hangi yüzle afv ve mağfiret isteyecekdir?
Çün kim adın oldu fülân hep dirliğin oldu yalan
Desin bize ma'nâ bilen hakîkatde mestûr nedir
Bütün işlerini desinler diye yapan, adı anılsın, duyulsun diye uğraşan kişinin bütün amelleri boşa gider. İnsan riyâdan, gösterişden son derece kaçınmalıdır zîrâ riyâda gizli şirk vardır.
Terk eylegil ten tertîbin gider senden benlik adın
İçin ‘imâret olmadan dışındaki ma‘mûr nedir
Nefsinin kulu, şehvetinin zebûnu olan kişiler helâk olmuşdur. İnsana lâyık olan iç dünyâsını ma'mûr etmekdir, dışını süslemek değil.
Eydürsün kim gözüm görür da'vâyı ma'nâya erer
Gündüz güneş şû'le verir gece yanan ol nûr nedir
Riyâkârların işi gücü kuru lafdır. Lafa gelince biz her şeyi gördük, öğrendik derler ama hakîkatde ma'nâlardan bî-haberdiler.
Günde birin gide durur komşun sefer ede durur
Ecel bir bir yuta durur bu dünyâya mağrûr nedir
Her gün sayısız insanın âhiret seferine çıktığını gördüğü ve kendisine de er ya da geç ecel erişeceğini bildiği halde dünyâya mağrûr olan kimseye ne demeli?
Küfr ile tutdun dînini ver yağmâya gümânını
Getir görelim burhânını belki haber takrîr nedir
Riyâkâr, dîn kisvesi altında dinsizdir. Hak yolunda şüphe ve nifak olmaz. Dervîşlik, kuru lafla ve gösterişle değil dervîşliğin şartlarını yerine getirmekle olur.
Hiç yoğ iken oldun diri aç gözünü yolca yürü
Anlayasın sen bu sırrı belli haber manzûr nedir
Allah'ın insanı vâr edişinde büyük hikmetler vardır. Bu hikmetleri görebilen gizli sırrı da keşfeder.
Dahi yakın haber diyem anlayasın belli beyân
Nefs dileğin terk eyleyen ol ezelî mağfûr nedir
Nefsinin isteklerini terk et, hevâ ve hevesini kır ki bu sırrı keşfedesin.
Mü'min isen gelgil beri cebbâr ola burc u bârû
Fahr idelim mürşid ile ma'lûm ola münkir nedir
Gerçek dervîş, bir mürşid-i kâmile ikrâr verir böylece hiç yıkılmayacak sapasağlam bir kaleye sığınmış olur. O kalenin dışında kalanlar yani mürşid-i kâmilleri inkâr edenler helâk olurlar.
Bunda belî diyen kişi anda tamâm olur işi
Bizden nişân isteyene ol Hallâc-ı Mansûr nedir
Bir mürşide bende olarak Allah yolunda nefs ile mücâhede eden kişinin hedefi Hallâc gibi nefsini kurbân etmekdir. Dervîşlerin nişânı budur yani nefsini Hakk yolunda kurbân etmeyen sözde dervîşdir, özde değil.
Yûnus imdi söyle hakkı Allah oldu sana sâkî
Gider gönüldeki şekki elindeki menkûr nedir
Bu hakîkatleri ancak seyr-i sülûnu ikmâl etmiş ve "bekâbillah"a yetmiş olan Yûnus gibi büyük bir mürşid haber verebilir. Ehlullah bu hakîkatleri hakka'l-yakîn bildiklerinden bunda hiç bir şüphe ve tereddüd olmaz.
Sultânü'l-Âşıkîn
Yûnus Emre
Kuddise Sırruh