23 Haziran 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Eğer Hakk ise maksûdun karışma sû-i akrâne
Bu vaktin ehlinin meyli hemân ağyâr-ı Yezdân'e
Gürûh-ı evliyâullah bilinmez oldular şimdi
Gezerler nâsın içinde hakîrâne fakîrâne
Zuhûr günü değil bu gün sakın şöhretden ey sâlik
Tezellül et tesettür et tevâzu' eyle ihvâne
Özünü cümleden alçak bilüp da'vâyı terk eyle
Tekessürden temâcüdden hazer kıl uyma şeytâne
Hudâ'nın kubbeler altında gizli evliyâsı çok
De her kimi görürsen bu velîdir deme bîgâne
Sıfatlanırlar imiş evliyâ nâsın sıfatıyla
Bize lâyık olan etmek muhabbet ehl-i îmâne
Onların ba'zı ef'âli muhâlif görünür şer'e
Anın sırrı olur ma'lûm gürûh-i ehl-i 'irfâne
Kaçup Mecnûn gibi anlar 'avâmdan vahşet ederler
Görüşmezler kavuşmazlar karışmazlar her insâne
Eğer anın biri etse zuhûr işbu vakitlerde
Gelir halk yedi iklîmdeıı kılarlar 'âsî Rahmân'e
Kimisi tâlib-i dünyâ kimisi tâlib-i 'ukbâ
Gönüller uğruları hep görünürler sadîkâne
Kalîldir 'âşık-ı Mevlâ benim gibi yalancı çok
Alışmış dillerimiz gıybet ü bühtân ü yalâne
Nasîhat etse bir nâsıh muhibb-i yâr-ı gârına
Eder 'isyân olur düşmân gazûbâne 'abûsâne
Hudâ'nın olduğu içün nişânı bilmesi âsân
Ki cümle halk nişân ana bilinsün 'aklı olâne
Velînin yok nişânı hîç Hudâ'nın gayrisi bilmez
Anı bildirmemiş Mevlâ ne dânâya ne nâdâna
Sorarsan hikmetin anın bizi hıfz u himâyetdir
'Abes mi zann edersin yoksa sen bu işi dîvâne
Ki insân biri birine cefâ vü cevre mecbûldür
Ederler lâ-cerem cevr ü cefâ düşmâne yârâne
Bilirken evliyâyı cevr eden olur helâk ol dem
Eğer bilmez ise kalır cezâsı ulu dîvâna
Anınçün gizlemiş Hakk evliyâsın dâr-ı dünyâde
Diyen bu sözü ehlullah durur zann etme efsâne
Sene bin iki yüz elli dahi altıdır ey kardaş
Yaşım yetmiş ikiye erdi muhtâc oldum ihsâne
Duâ matlûbum ancak sanmanız kim cîfe-i dünyâ
Karışdırsın beni fazlıyla Mevlâ hizb-i merdâne
Selâmet bulayım dersen eğer dâreynde Kuddûsî
Firâr eyle kamu nâsdan devam et zikr-i Mennân'e
Ahmed Kuddusi
Kuddise Sırruh