21 Nisan 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Eğer pîrim bana eylerse himmet
Zuhûra getirem birkaç me'ânî
O'dur aslım benim fer'i mukayyed
O'dur dil şehrinin nûru îmânı
Görünür cebhesinde nûr-ı Ahmed
Olardır vâris-i peygamberâni
Olar kâim-makâm-ı Mustafâ'dır
Olardır şehr-i ilmin pâsubânı
Olar can ilinin bülbülleridir
Bütün olmuş oların âşiyânı
Oların ruhlarının yok karârı
Dolaşırlar zemîni âsumânı
Olar bu âlemi devrân ederler
Ararlar derde düşen nâ-tüvânı
Bular bu âlemin hem berzahında
Esîr etmiş durur çok pehlivanı
Kişiye derd büyük sermâyedir bil
Düşürür yola âhir kârubânı
Hevâ-yı nefsine tâbi' olanlar
Bular kande bulur dârü'l-emânı
Alamazlar özün nefsin elinden
Beşerdir dâim ol eyler ziyânı
Ömür bir cevherdir kadri bilinmez
Sakın gafletle geçirme zamânı
Cihanda şimdi kâl ehli çoğaldı
Söz ile kandırırlar çok civânı
Sürüyü büsbütün kendileri yer
Ederler maskara her dem çobanı
Bular benzer koyun başlı kilâba
Buların dünyâdır dîni îmânı
Sefînen yok ise kalma karada
Ara bul sen dahi bir keştibânı
Hudâ hâzır diye ikrâr edersin
Kimin yânında söylersin yalânı
Ya dersin bir-durur Hallâk-ı âlem
Beğenmezsin filan oğlu filânı
Benim gözümde görürsün hilâli
Senin gözünde görmezsin girânı
Helâk etmek dilersin mâr-ı nefsin
Ya sen beslersin ol ejder yılânı
Eğer derdin olaydı ey birâder
Bulurdun sen de bir Hızr-ı zamânı
Hakîkat güllerin görmek dilersen
Arayıp sen de bul bir bağçevânı
O kim a'mâ-durur çeşm-i basîri
Göremez Pîr-i Sâmî gibi cânı
Cihanda mürşid-i rabbânî oldur
Der'i âsîlerin dârü'l-emânı
Kamu derdlilerin dermânı oldur
Bu asrın hem odur kutb-ı zamânı
Füyûzâtı erişir şarka garba
Sarupdur nisbeti cümle cihânı
Meded pîrim benim ol destgîrim
Ziyâlandır kulûb-ı âşıkânı
Seni hak bilmeyen ol geçrevîler
Bulûğa ermez anların îmânı
Kelâm-ı Hakk'a gûş olmayanlar
Alamaz himmet-i feyz-i pîrânı
Senin sâyende sâlihdir bu Sâlih
Ki senden gayrı yokdur mihribânı
Derûnum pâk edüp hubb-ı sivâdan
Münevver eylemek sânındır ânı
Bu ten-i Ya'kûb'un ref' et hicâbın
Görünsün Yûsuf'un vuslat nişânı
Sâlih Baba
Kuddise Sırruh