14 Ocak 2025 tarihinde yayınlanmıştır.
Hayır olmuyor. Türkiye'de büyük bir inkilab yapılacakdı. Atatürk tıpkı mason cemiyetlerini kapattığı gibi tekkeleri de kapattı zîrâ tekkeler de birer cemiyyet ve cemaatdir. Üstelik tekkelerin birçokları siyâsete karışmışlardı. Sonra aradan zamanlar geçti. Türkiye laikliği kabûl etti ve hazmetti. Dünyâ ile dîn işleri ayrıldı. Siyâsete karışmayan topluluklara artık devlet bir şey dememekdedir.
Tekkeler kapatılmakla dervîşlik ortadan kalkmaz. Zâten bizim gibi sôfîlere göre herkes dervîşdir.
Bir tekke farzet ki onun kubbesi gök, o tekkenin kandilleri de gökdeki yıldızlar. O tekkenin en çok ışık veren kandilleri de güneş ile aydır. Tekkeler kapatılmakla Allah'ın zikri men' edilemez Çünklü her şey Allah'ı zikretmekdedir, kâinât bir tekkedir.
Rusya'da, komünizm var, kaç sene oldu, bak yine hıristiyanlar var, yine müslümanlar var. Bu bir gönül işidir, kim buna mâni' olabilir?
Atatürk'ün yaptığı işe gelince. Meşâyihin çoğu siyâsete karışmışlardı. Atatürk de inkılabları yapabilmek için bir müddet için tekkeleri seddetti. Sonra biz vakıflar kurduk, bugün aynı şeyi kânun çerçevesinde yapıyoruz. Yapan yapıyor, yapmayan yapmıyor. Ama kâinât bir tekke, herkes dervîş.Efendi Hazretleri, diğer bir mülâkâtda da yine böyle bir soruya daha teferruatlı bir cevap vermişlerdi. Hakîkî sôfîlerin yani ehlullahın tekkelerin kapatılması hakkında ne düşündüklerini açık seçik gösteren o cevâbı, "Cümle Mevcûdât Zâkir Kâinât Dergâhdır" başlığı ile yayınlamışdık.