Elfâz-Ma'nâ Farkı

"De ki : Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" meâlindeki âyet-i kerîme (Sûre-i Zümer, 9)

Muzaffer Efendi Hazretleri bir sohbetlerinde buyurdular ki : 

Allah'ın bir ismi "Mü'min"dir, kulların da ismi "Mü'min"dir... Allah, kullara kendi ismini vermişdir fakat kuldaki ismin ma'nâsı ayrıdır, Allah'daki ismin ma'nâsı ayrıdır...

Aynı şekilde, Peygamber'in istiğfârı ile bizim istiğfarımızın elfâzı birdir ama ma'nâları ayrıdır...

Namaz da öyle...Aynı şekilde namaz kılarız ancak ma'nâları ayrdır...Onun için Resûl-i Ekrem Efendimiz :  


"Sallû kemâ raeytumûnî usalli" (Beni gördüğünüz gibi kılın) buyurmuş . (Benim kıldığım gibi kılın) dememiş...Öyle deseydi,  kimsenin namazı olmazdı... O, namazda, öyle bir makâm-ı ulyâya çıkıyordu ki dille ta'rîf edilemez...

Bu konuda Efendi Hazretlerinin sık sık anlattığı bir kıssayı da sizlerle paylaşmak istiyoruz : 


Cüneyd-i Bağdadi kuddise sırruh Fırat nehrinin kenarında dolaşan bir adam gördü. Kendisine selam verdi ve nehrin kenarında neden dolaştığını sordu. 

- "Karşı yakaya geçeceğim, kayık bekliyorum" cevabını alınca,

 - "Gel, ben seni karşı tarafa geçireyim" buyurdu. Adamcağız : 

- "Beni ne ile karşıya geçireceksiniz?" diye sorunca Hazret-i Cüneyd :

- "Zikrullah ile" buyurdu ve ilave etti :

- "Sakın ha! sen zikretmeyeceksin! yalnız (şeyhin dediği gibi) diyeceksin". 

Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri adamın elinden tuttu ve birlikte su üzerinde yürümeğe başladılar. Hazret-i Cüneyd, "Allah,Allah" diyor, yanındaki adamcağız da "şeyhin dediği gibi, şeyhin dediği gibi" sözlerini tekrarlıyordu. Suyun ortasına gelmişlerdi. Hazret-i Cüneyd zikre devam ediyordu : 

- Yâ Allah! Yâ Allah! Yâ Kadîr! Yâ Kadîr... 

Adamcağız, kendi kendisine düşündü : 

- Ne diye ben (şeyhin dediği gibi) diyecekmişim... Pek alâ ben de onun gibi Allah'ı zikrederim dedi ve (Yâ Allah, Yâ Kadîr) demeye kalmadan nehrin sularına gömülmeye başladı. Hazret-i Cüneyd , kendisini elinden çekerek kurtardı ve çıkıştı : 

- "Sen, ağzında zikrullaha istidad mı var sanıyorsun? Sende zikrullaha lâyık ağız olmadığından ben sana (şeyhin dediği gibi) demeni söyledim" buyurdu ve adamı sağ salim nehrin karşı tarafına geçirdi...