Cemâle erüben "cîm"den halâvet buldu "hâ" ile
Hayâl-i hâma aldanmaz gönül "dâl" ile dünyâda
Zülâl-i vasl-ı Hakk'da "râ" gibi reyyân iken âhir
Zihî lutf-ı se'âdet gördü dîdem "sîn" ile "zâ"da
Şarâb-ı 'aşkı içdi "şın" ile "sad"ın safâsına
Erişdi dil zıyâ-i "dâd"ı buldu "tâ"-i Tâhâ'da
Giderir "zı"da cehlin zulmetini himmet-i mürşid
"Ayn" ile 'ayna erdim gayrdan geçdim kamu "gayn"da
Felâha "fâ"da irmek isteyen mürşid elin tutsun
Dili "kâf"ında ankâ eylesün ol pîr-i ma'nâda
Kemâl-i ma'rifet bulsun ledünnî lezzetin tatsın
Bu mülk-i fânîyi "mim" ile versin cümleten bâda
"Limeni'l-mülk" nidâsın "nûn" ile kalbe işitdirsin
Velâyet tahtına "vâv" ile şâh olsun o şehzâde
Hele "hâ"-i hüviyyetden değil mi iş bu bu ma'nâlar
Bilir 'ârif olan kadrin kamu münkir kalır "lâ"da
Sakın "tâ" gibi alma üstüne dünyâ vü 'ukbâyı
Seni alt etmeden alt et netekim oldular "yâ"da
Hele karga gibi bed meşreb ü zişt-hû olur münkir
Okur bir noktayı iki anınçün kaldı 'umyâda
Eb ü ced sırrın istersen Nesîbim nisbetin anla
Tutup dâmân-ı şeyhi rûz u şeb durma elifbâda