19 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Büyük mürşidlerimizden Üsküdarlı Nasûhi Efendi Hazretleri "Emîn olmayan, şeyh olmaz!" buyuruyorlar. Neden? Çünkü gerçek bir mürşid, vâris-i Nebî'dir, nâib-i Peygamber'dir yani Resûlullah'ın halîfesidir. Nasıl ki müşrikler, nübüvvetini kabûl etmedikleri hâlde, O'na herkesden daha çok güveniyor, Muhammedü'l-Emîn diyorlardı O'na, mürşid de böyle olmalıdır.
Tabii emniyetin birkaç vechesi var :
- Birincisi, sır tutmak, kimsenin sırrını ifşâ etmemek. Bu sır tutma meselesi çok mühim. O kadar mühim ki, ehlullah hazerâtı "Ser gider sır çıkmaz" demişlerdir. Nasıl ki doktorla hasta arasında bir mahremiyet vardır, yani doktor hastasının bilgilerini herkesden saklar, mürşid de sâlikin sırlarını saklar, kimseye bildirmez. Çünkü mürşid sâlikin kabahatlerine de vâkıfdır, yanlışlarını da bilir onun. Eğer bunları sır olarak saklamaz, sağda solda konuşursa, sâliki küçük düşürmüş olur, onun ayıbını ortaya çıkarmış olur. Böyle yapan bir kimse gerçek mürşid değildir.
- İkincisi, sözün doğruluğu bakımından emniyyetdir. Yani mürşid dâimâ hakkı söyler, kimseyi kandırmaz, yalan konuşmaz. Bugün böyle yarın başka türlü konuşmaz. Ali'ye bir türlü, Veli'ye başka türlü söylemez. Kısacası, sözünden aslâ şübhe edilmeyen kişidir mürşid. Sözüne güvenilmeyen bir kişi mürşid olamaz.
- Üçüncüsü, emâneti muhâfaza bakımındandır. Bu da çok mühim. Çünkü kimisi malını, kimi evlâdını, kimisi de kıymet verdiği bir şeyi emânet eder mürşide. Bunları muhâfaza etmek yani emânete riâyet etmek husûsunda da son derece titizdir mürşid. Düşmanı dahi ona güvenir. İnsanlara güven vermeyen kişi mürşid olamaz.
- Dördüncüsü, herkese emniyet vermekdir. Zâten kâmil mü'minin sıfatıdır bu. Çünkü mü'minin bir ma'nâsı da budur. Elinden, dilinden kimseye zarar gelmeyen kimsedir mü'min. Kâmil bir mürşidden kimseye zarar gelmez. Hattâ düşmanına bile zarar vermez gerçek mürşid. Hazret-i Peygamber'in, amcasını hunharca katleden Vahşî'ye dokunmaması gibi.