22 Ekim 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, Sûre-i Âl-i İmran'daki, "قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ" âyet-i celîlesini şerh ve îzâh etdikleri bir hutbelerinde buyurdular ki :
Ey mü'minler! Ey Muhammed aleyhi's-salâtü ve's-selâma gönül verenler! En büyük saâdet ve nimet, Resûl aleyhisselâma ittibâdır. O'nun çizdiği yol ki Allah'a giden düz, doğru ve kısa yoldur. O'nun yapdığı gibi yapacaksın. Evvelâ O'nu taklîd edeceksin, sonra Cenâb-ı Hakk seni tahkîka vardıracak ve Nûr-i Muhammedî'yi ve Şemme-i Ahmediyye'yi kendinde bulacaksın. Sallallahu aleyhi vesellem. Allah bizi Muhammed'inden dûr etmesin.
Ümmetin başına gelen felâket nedir bilir misiniz? Ne vakit ki muhabbet-i Muhammediyye kopdu ümmetle Peygamber arasında, ondan sonra böyle zelîl olduk. Bir gönülde Hazret-i Muhammed'in muhabbeti bulunur da, o gönül sâhibi nasıl zelîl olur! İmkânsızdır bu. Ama biz Peygamber'i kendimizle ölçdük, kıyâs-ı bâtıl ile böyle, "O da benim gibi insan değil mi?" diye.
Allah'a giden o kadar çok yol vardır ki, şöyle anlatayım sana, senin her nefesinin sayısınca bir yoldur Allah'a giden yol. Gene her mahlûkât-ı ilâhiyyenin her nefesi sayısınca Allah'a giden bir yol vardır. Bütün yollar seddolunmuşdur, yalnız Hazret-i Muhammed'in kapısı açık kalmışdır, oradan kim giderse, doğru Hakk'a vâsıl olur.
www.muzafferozak.com