12 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu eser, tasavvuf sahâsında yazılmış ilk eserlerdendir. Müellifi de, ilk sôfîlerdendir. Tam adı, Ebû Abdullah el-Hâris bin Esed el-Muhâsibî el-Anezî'dir. Anez memleketinin adıdır, Muhâsîbî ise lakabıdır. Kendisine bu lakabın verilmesinin sebebi, nefs muhâsebesine verdiği önemden dolayıdır. Müellif, aynı zamanda tefsîr, hadîs, fıkıh ve kelâm âlimidir. Nitekim er-Riâye'den sonra en geniş eseri, tefsîr usûlüne dâir bir eserdir.
Genç yaşda tasavvufa meyleden ve zâhidler arasına katılan Muhâsibî, en çok zühd, nefs muhâsebesi, havf ile recâ ve ihlas meseleleri üzerinde durmuşdur. Eserinde bunlara geniş yer vermişdir.
Onunla aynı asırda yaşayan sôfîlerden ondan istifâde edenler çokdur. Meselâ Cüneyd-i Bağdâdî, Ebü’l-Hüseyin en-Nûrî, İbn Atâ, İbn Mesrûk, İbn Hafîf, Ebû Hamza el-Bağdâdî bu sôfîlerden bazılarıdır. Sonraki devirlerde de pek çok sôfî ondan feyz almış, eserlerinden ve sözlerinden nakillerde bulunmuşdur. Sehl et-Tüsterî, Hakîm et-Tirmizî, Ebû Tâlib el-Mekkî, Ebû Nasr es-Serrâc, Muhammed bin Hüseyin es-Sülemî, Abdülkerîm el-Kuşeyrî ve İmâm-ı Gazzâlî bunlardan bazılarıdır.
Yirmi altı eserinden yirmi ikisi günümüze ulaşan müellifin en meşhûr eseri budur. Eserin tam adı, "Er-Riâye li-hukûkillâh ve'l-kıyâm bihâ"dır. Manası Allah'ın hukûkuna riâyet ve bu iş için teşebbüse geçmek demekdir. Eserde insanı felâkete götüren gaflet, riyâ, kibir, hased, ucub gibi nefsin kötü sıfatları üzerinde durulmuş ve bunlardan kurtulmanın yolları anlatılmışdır. Her kötü sıfat ayrı ayrı ve uzun uzadıya incelenmiş, her bir sıfatın nerelerden kaynaklandığı da tek tek îzâh edilmişdir. Bütün bu îzâhlar âyetlerle, hadîslerle, ashâb-ı kirâmın ve büyüklerin hayâtından misâllerle yapılmışdır. Tasavvufun gâyesi olan güzel ahlâka ulaşma çâreleri gösterilmişdir, her bir hastalık için ilaçlar verilmişdir.
Tasavvufdan maksad, nefs ile yapılan cihâdı zafere götürmekdir. Böylece nefsi mahkûm edip, memleket-i insâniyyeyi selâmet yurdu hâline getirmekdir. Bu zaferi elde edebilenler, daha bu dünyada iken cennete girmiş demekdir. İşte bu eser, bize bu cennet yolunu tarif etmekde, selâmete ve saâdete giden yolda bize rehberlik etmekdedir.
Görebildiğim kadarıyla bu eserin iki tercümesi var. Biri Abdülhâkim Yüce'nin tercümesi ki Kalb Hayâtı başlığı ile yayınlanmışdır, diğeri ise yukarıda kapak fotoğrafını gördüğünüz Nefs Muhâsebesinin Temelleri başlığı ile yayınlanan Şahin Filiz ile Hülya Küçük'ün tercümesidir.