Eşekarısı İle Karınca

3 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Tamah
HİKÂYE

Bir eşekarısı, bir karıncaya rastlamış. Bakmış ki karınca, bir buğday tânesini sırtlamış yuvasına götürmeye çalışıyor fakat yükün ağırlığından yalpalaya yalpalaya gidiyor, zaman zaman yükünü deviriyor, tekrar sırtına alıyor, binbir zahmetle ilerliyormuş. Eşekarısı karıncanın çektiği eziyeti görünce ona şöyle demiş :
Bir buğday tânesi için ne çok eziyet çekiyorsun, azıcık bir rızk için bu kadar zahmete değer mi? Bak ben rızkımı ne kadar zahmetsizce elde ediyorum. İstersen benimle gel de sana göstereyim.
Karınca "peki" deyince, eşekarısı karıncayı bir kasaba götürmüş ve bir uçuşda kasabın dükkânında asılı duran etlerden birinin üstüne konmuş. Etten bir parça yemiş, bir parçayı da yanında götürmek üzere koparmış. Tam uçup kaçacağı sırada, onu farkeden kasabın keskin bıçağı tam üstüne saplanmış. Kasabın basit bir hamlesiyle canından olan eşekarası iki parça hâlinde yere düşmüş. Yerde olanları ibretle seyreden karınca, eşekarısının kopan parçalarından birini tutup sürüklerken şöyle mırıldanıyormuş :
İstediği zaman, istediği yere uçup konan ve istediği gibi karnını doyuranın âkıbeti işte böyle hakîr ve zelîl yerlerde sürüklenmekdir.
El 'abdu hurrun in kane'a
Ve'l-hurru abdun in tame'a

Kana'at eden köle hür olur
Tamah eden hür olur köle
Listeye geri dön