Esmâu'l-Husnâ

11 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Zikrullah
Dilimize "en güzel isimler" diye tercüme edebileceğimiz "الأسماء الحسنى Esmâu'l-Husnâ" terkîbi, Cenâb-ı Hakk'a nisbet edilen isimleri ifâde eder. Bu tabir, Kur`ân'da dört yerde geçer. Önce bu âyet-i kerîmeleri kaydedelim :



وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ

Ve lillâhi'l-esmâu'l-husnâ fed’ûhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâihî se yuczevne mâ kânû ya’melûn.
En güzel isimler Allah’ındır, o halde O’na 
bu isimlerle 

duâ edin. O’nun isimleri konusunda hakdan sapanları terk edin. Onlar işlediklerinin cezasını çekeceklerdir.
Sûre-i A'raf, 180


قُلِ ادْعُواْ اللّهَ أَوِ ادْعُواْ الرَّحْمَنَ أَيًّا مَّا تَدْعُواْ فَلَهُ الأَسْمَاء الْحُسْنَى
Kulid’ûllâhe evid’ûr rahmân, eyyen mâ ted’û fe lehu'l-esmâu'l-husnâ.
Onlara de ki: İster Allah deyin, ister Rahmân, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur. 
Sûre-i İsrâ, 110

اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى
Allâhu lâ ilâhe illâ hû, lehu'l-esmâu'l-husnâ.
O’dur Allah, O’ndan başka yokdur ilâh. En güzel isimler O’nundur.
Sûre-i Taha, 8

هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Huvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehu'l-esmâu'l-husnâ, yusebbihu lehû mâ fîs semâvâti vel ard ve huvel azîzul hakîm.
O Allah, Hâlık’dır, Bârî’dir, Musavvir’dir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nu tesbîh eder. O, Azîz'dir, Hakîm'dir.
Sûre-i Haşr, 24
Müfessirler ilk âyet-i kerîmenin tefsîrinde, Allah'a isimleriyle duâ edildiği takdirde duâların kabûl olacağını beyân etmişlerdir. Ebû Hureyre'nin rivâyetiyle gelen bir hadîs-i şerîfde de "‏ "إِنَّ لِلَّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسْمَا مِائَةً إِلاَّ وَاحِدًا مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةbuyurularak Cenâb-ı Hakk'ın esmâsından doksan dokuz isme işâret edilmiş ve bunları ihsâ edenin cennetlik olacağı müjdelenmişdir...Hadîs-i Şerîfin kilidi olan "İhsâ etmek"den ne anlaşılması gerektiğine gelince...

Büyük mürşid Abdurrahmân Sâmî Saruhânî Hazretleri, "ihsâ"ya üç tabakaya göre ma'nâlar vermiş ve her ma'nânın ehli olan zümreyi ve her zümrenin gireceği cenneti şöyle beyân etmişdir :
1. Avâm, yani sıradan insanlar, Cenâb-ı Hakk'ın isimlerini okuyup ezberleyerek, cennet-i ef'âle girer. 
2. Havâss, yani seçkinler, Cenâb-ı Hakk'ın isimlerinin ma'nâlarına yani hakîkatine vâkıf olup onlarla ahlaklanarak yani o sıfatlara bürünerek cennet-i sıfâta girer. 
3. Ehassü'l havâss, yani en seçkin zümre ise, esmâdan müsemmâya ulaşarak yani tecellî-i zâta mazhar olarak cennet-i zâta girer.
 
Kur`ân'da Allah'ın isimleri için belli bir sayı belirtilmediği halde hadîs-i şerîfde isimlerin 99 olarak beyân edilmesi âlimleri çok uğraştırmış, birçok teviller ve îzâhlar yapılamsına sebebiyyet vermişdir. Zîrâ gerek Kur`ân'da zikredilen esmâ-yı ilâhî gerek birçok hadîs-i şerîfler ile beyân edilen isimler sayılırsa isimlerin toplamı 99'dan oldukça fazladır. Peki hadîs-i şerîfdeki bu tahsîsin hikmeti nedir?...Bunun da cevâbını yine ârif-i billah vâsıl-ı ilallah Abdurrahmân Sâmî Efendi Hazretlerinden öğreniyoruz. Buyuruyorlar ki :
Cenâb-ı Hakk'ın sayısız isimleri olmasına rağmen meşhûr hadîs-i şerîfde Allah'ın isimlerinin 99 adede münhasır kılınması, cennetlerin derecelerinin sayısının 99 olması sebebiyledir...
Bu 99 ismin ma'nâlarını, kulların bu isimlerden alacakları hisseleri ve her bir ismin havâssını ayrı ayrı yazıp, bu yazıların bağlantılarını da tek bir sayfada toplamak niyetindeyiz. İnşâallah bu hizmeti en kısa zamanda tamamlamak müyesser olur. Ve minallahi't-tevfîk...


Sôfiyâ esmâda kalma gel müsemmâ dersin al
Bil müsemmâdır ta'lîm-i esmâdan garaz


Ferd-i yektâdır Celle Celâluh
Samed Mevlâ'dır Celle Celâluh

Hallâk-ı Kadîm Rezzâk-ı Kerîm
Allahu 'Azîm Celle Celâluh

Vasfı "lâ şerîk" "küllü şey hâlik"
Her mülke mâlik Celle Celâluh

Mahbûb-i ezel hüsnü bî-bedel
Şânı "lem yezel" Celle Celâluh

Kâdir-i mutlak hem Rabbu'l-felak
Ma’şûkumdur Hakk Celle Celâluh

Evvel Âhir'dir Bâtın Zâhir'dir
Kâhir Nâsır'dır Celle Celâluh

Zü’l-Celâl Allah Zü’l-Cemâl Allah
Bî-misâl Allah Celle Celâluh

Emri "kün fe kân" şânı bî-nişân
Kuddûs ü Sübhân Celle Celâluh

Eşyâdan esmâ eyler tecellâ
Zât-ı Mu'allâ Celle Celâluh

Sâmî sivâyı terk et hevâyı
Bulup Mevlâ'yı Celle Celâluh

Kaddesallahu Sırrahu'l Âlî
Listeye geri dön