Evlad Babanın Sırrıdır

19 Aralık 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Âdem aleyhisselâm şecere-i memnû'adan yani Allah'ın memnû' ettiği şecereden, hani bundan yeme demişdi ya, işte o şecereden yedi Âdem aleyhisselâm. Bunda büyük esrâr-ı ilâhî vardır. Kendisine unutturuldu ve şecereden yedi. Yiyince "Fahruc" dediler, çık bakalım dışarıya, "ihbitû ba'diküm li ba'din adüvv". "İhbitû", in demek, yani düş demek. Hemen Hakk tarafından unutturulduğunu bildiği halde, Hakk'dan olduğunu anladığı halde Âdem âdem olduğu için, o suçu kendi nefsine verdi. "Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ fe in lem tağfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne mine'l-hâsirîn" dedi. Ve istifra etti. İstifrâ edince o kayydan bir ot çıktı, o otu yılan yedi, yılana zehir geçti. Yılanın zehri Âdem aleyhisselâmın menhiyyatla yediği nesneden hâsıl olandır. Sonra o menînin bakiyyesi kaldı Âdem'in belinde, ondan Kâbil oldu, Hâbil'i katl eyledi. İyi dinle! Sana mühim şeyler söylüyorum, sırlar söylüyorum. Kâbil Hâbil'i katl etti. Neden çünkü menhiyyâtdan hâsıl olan menî ile halk olmuşdu. Şimdi bundan ne anlaşılıyor? Resûl-i Ekrem buyuruyor ki, "El-veledü simvânu ebîh, el-veledü sırru ebîh". İki hadîsi de rivâyet etmişler. "Evlad babanın bir dalıdır yâhud sırrıdır" diyor. Babadan bir şey öğrenemezsen çocuğundan öğrenirsin babanın ne olduğunu. Sırrı orda çıkar çünkü, çocukta çıkar sırrı. 
Şimdi yukardan aşağı gelelim. Ya Nûh aleyhisselâma ne oldu da oğlu kâfir oldu? Konuştuğum şeyler safsata değil, sana sırdan haber veriyorum, esrâr-ı ilâhîden haber veriyorum. Nûh Peygamber de duâ etti, dünyâda hiç bir kâfir kalmasın diye. O vakit Cenâb-ı Hakk'ın "Mudill" esmâsının ibtâl olması lâzım gelirdi. Her şey yerinde olmak şartıyla güzeldir. İş merkezini öyle bulmuşdur. "Nûh aleyhisselâmın oğlu niye kâfir oldu?" diye sorarsan eğer, "Yâ Rabbi, dünyâda hiç bir kâfir bırakma" dedi. Halbuki, o vakit Cenâb-ı Hakk'ın "Mudill" esmâsının ibtâli lâzım gelirdi. O vakit Cenâb-ı Hakk onun sulbünden kâfir verdi. Duâsı nedeniyle oldu. 
Peki Peygamber'in en büyük düşmanı olan Ebû Cehil'in oğlu İkrime müslüman oldu, bu nasıl oldu?" dersen, bir gün Resûl-i Ekrem ufakmış gidiyormuş, Ebû Cehil devesini durdurdu, dedi, "Yâ Muhammed gel seni deveme alayım" dedi, Ebû Tâlib'in yetîmi diye, yetîm diye, Efendimizi devesine aldı, arkasına oturttu. Fakat deve gitmedi. Efendimiz dedi ki "Beni arkana aldığın için deve gitmiyor, beni devenin ön tarafına al" dedi. Öne aldı, deve yürüdü. Bundan dolayı yani Peygamberimize bu kadar hürmet gösterdiğinden dolayı, oğlu İkrime İslâm ile müşerref olmuşdur. Fefham! İftah ayneyk! Gözlerini aç!
www.muzafferozak.com


Listeye geri dön