20 Nisan 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
VE
ÎZÂHI
Ey âşık-ı dildâde gel nûş idelim bâde
Bir bâde gerek ammâ kim içile me'vâde
Ey âşıklar! Gelin aşk şerâbını içelim. Bu şerâb bilinen içkilerden değildir zîrâ cennetde içilen şerâbdır bu.
Sâkîsi ola Mevlâ akdâhı anın esmâ
Bir kez nûş iden kat'â gam görmeye dünyâde
Aşk şerâbını bahş eden bizzât Allah'dır, bu şerâbın kadehleri ise Allah'ın yüce isimleridir. Ondan bir kez içen dünyâda aslâ gam ve keder görmez.
Bir kez içen âşıkdır yolunda hem sâdıkdır
Aşk öğrete lâyıkdır Mecnûn ile Ferhâd'e
Bir kez içen Allah'a âşık olur ve Hakk'ın yolunda sâbit olur. Aşk şerâbını içen kimse aşk hikâyeleri ile meşhûr olan Mecnûn'a da Ferhâd'a da aşk dersi verebilir.
Ol câma olan tâlib cân ile ola râgıb
Nefsine ola gâlib dil bağlaya üstâde
Allah aşkına tâlib olan kimse Hakk'ın yoluna cân u gönülden baş koymalı ve nefsine gem vurarak bir mürşide bağlanmalıdır.
Nûş eyleyen ol câmdan subhu ne bilir şâmdan
Ta'lîm-i cünûn eyler Mecnûn ile Ferhâd'e
Aşk-ı ilâhîden nasîbi olan kimse, sabah ile akşamın farkını bilmez zîrâ mest olmuşdur. Allah'a âşık olan, kara sevdâları ile meşhûr olan ve sevdâ ateşi ile kendilerini çöllere ve dağlara vuran Mecnûn ile Ferhâd'a aşk dersi verir.
İşit bu SEZÂÎ'den ne gördü FENÂÎ'den
Dost vechini gösterdi mir'ât-ı mücellâde
SEZÂYÎ'den dinle ki mürşidi FENÂYÎ Hazretlerinden aşkı nasıl öğrendi. Dost, yüzünü, parlak bir aynada gösterdi. İnsân-ı kâmil oldukları için ehlullah hazerâtı, Hakk'ın esmâsına, sıfâtına ve zâtına mazhar olmuşlardır. Onları seven farkında olsa da olmasa da aslında Hakk'ı sevmiş, onlara âşık olan da aslında Hakk'a âşık olmuşdur.
Hasan Sezâî
Kuddise Sırruh
NAĞME-İ AŞK