18 Aralık 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NASÎHAT
Ey nefsim olma ehl-i şer
İnsâfa gel insâfa gel
Kuru hevâ ise yeter
Fikrinde yok mudur ecel
Şunlar ki doğru gitmedi
Fermân-ı Hakk'ı tutmadı
Assı ziyân fark etmedi
Hayvân durur "bel hüm edal"
Buyruğu yerine yetir
İhmâli ko işin bitir
Hakk'a tamâm îmân getir
İhlâs ile eyle 'amel
Estağfirullâhel-'azîm
Min külli mâ lâ yestekîm
Ente'l-Kerîm ente'r-Rahîm
İğfir lenâ yevme'z-zelel
Ey Kâdir ü Ferd ü Ehad
Eyle Hüdâyî'ye meded
Nefs olmasın ortada sed
İhsânına eyle mahal
Azîz Mahmûd Hüdâyî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî
ÎZÂH
Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri, bu nutk-i şerîfinde, nefsine levm edip, kendisine nasîhat ederek aslında bizlere tenbîhâtda bulunuyorlar. Bu tarzda nasîhat etmek, büyük mürşidlerin hepsinde gördüğümüz zarîf ve ârifâne bir irşâd usûlüdür. Bu gibi nutukların diğer bir hikmeti de şudur ki, insan ma'nen ne kadar yükselirse kendisini o kadar aşağıda görür. Diğer bir hikmeti de "hasenâtü'l-ebrâr seyyiâtü'l-mukarrabîn" hakîkatinde gizlidir.
Bu nutk-i şerîfin bir başka güzelliği de, az sözle çok şey ifâde etmesidir. Öyle ki, bu beş kıta içinde, hem nasîhat, hem hikmet, hem istiğfâr, hem de tazarru' ve münâcât vardır. İşte ehlullahın nutukları bunun için çok kıymetlidir.