17 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Ey tarîkat düşmeni bil kim nedir bu şerr ü şûr
Dem-be-dem Allah diyen 'âşıklara senden gurûr
Kendine mağrûr olup hannâsa verdin özünü
Her nefes kalbinde iğvâ eyleyen ol fi's-sudûr
Kibr ile tâ'at kılarsın nefsine mağrûr olup
'Âşıka zann ile bakdın cümlesi oldu kusûr
Nefsini emmâreden kurtarmağa var çâre kıl
Kılmaya tebdîl ahsen vechini yevmü'n-nüşûr
Vay sana kim ehl-i inkâr zümresinden olasın
Şol kıyâmetde yerinden durıcak ehl-i kubûr
'Ârifin 'ilm-i rumûzun bilmeyen ey bed-fi'âl
Seb'a-i seyrân edüp gel gör nedir andan zuhûr
Varlığı terk etmeyince vâra erilmez 'ayân
Sözüme sâbit durur İncîl ü Furkân ü Zebûr
Evliyânın nutkuna çün "lâ" diyenlerdir şakî
Rehberi Fir'avn olur hakk-ı Kelîmullâh-ı Tûr
Dört kitâbın sâbiti zât-ı Hû'dur hakka'l-yakîn
Ey bu tevhîdden habersiz key sakın olma ki dûr
Kendi sırrın bilmeyen vermez hakîkatden haber
Çün ki bu yolda delîlimdir benim şîr-i Gafûr
Nâzil oldu çün anın hakkında Hakk'dan "hel etâ"
Noktavî derler ana eren olur ehl-i sürûr
Her kim erdi Seyyid-i Muhtâr'a oldur bil velî
Kalbine inzâl eder anın kelâmullâh u nûr
Bu Sinân Ümmî ne söyler remzini anlan 'ayân
Ey hâristân ehli var bu gafleti terk eyle dur
Elmalılı Sinân Ümmî
Kuddise Sırruh