7 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
NASÎHAT
Eyâ gâfil düşün aslın neye geldin nedir îcâd
Savurdun harman-ı ömrün eline girmedi bir zâd
Ki kulsun kulluğa geldin kanı 'abd ü 'ubûdiyyet
Gezersin serseri böyle ki Mevlâ'n etmeden âzâd
Nedir maksûd bu hilkatden unutdun maksad-ı aslı
Edersin fikr-i fâsidler meğer sen olmadın 'ibâd
Kanı Hakk'dan emânetler kanı dînin sıyânetler
Yitirdin 'ahd ü peymânın düşünmezsin nedir mî'âd
Bu ne beyhûde fikretdir bu ne Hakk ile küdretdir
Bunun sonu nedâmetdir sakın olmayasın murtâd
Salât içre nedir gaflet yatıp kalkıp yok mürâat
Araman vâcib ü sünnet eden rekâtları ta'dâd
Huzû' ile huşû' kanı utan budur Hakk dîvânı
Kanı tecvîd-i Kur'ânî kanı mahreç kanı dal dâd
Rükû' ile sücûd kanı kılarsın durmayıp anı
Ki bilmen şart u erkânı bu vech ile olur mu 'ibâd
Edersin çok kerâhatler dahi nice kabâhatler
Riyâ ile 'ibâdetler edersin halk diye zühhâd
Kuru zühd ile iş bitmez biterse dânesi yetmez
Yeterse sana hayr etmez hemân kârın olur hussâd
Ne hâsıl bu cehâletle mesâcidde ku'ûdundan
Perîşân eyleyüp aslın edersin zâhirin âbâd
Sanırsın eyledim tâ'at bu hâl ile eden kâmet
Yok ise kalbde de niyyet ki etdin cümlesin ifsâd
Tahâret ilmini bilmen bilenden dahi öğrenmen
Şakîler çirkâbın silmen cenâbetde kalır ecsâd
Bilemen fıkh u tecvîdi söze gelse olur müftî
Beğenmen seyyid ü sa'dı eden da'vâ olur üstâd
Kanı isbâğ ile abdest kanı misvâk ile hizmet
Buyurdu bize ol Hazret niçin etmen anı mûtâd
Olaman 'ilm ile 'âmil 'ibâdetde dahi kâhil
Hemân den herkese câhil gurur ile eden 'inâd
Yeter bu fi'l ile ülfet Hudâ senden eder nefret
Dilinde kizb ü zem gıybet vücûdun eyledin berbâd
Menâhî donları giyen harâm diyeni dinlemen
Hesâb günü dizin döğen edip çün zâr ile feryâd
Alırsın hep harâm helâl bahânen ehl ile 'ıyâl
Kamusundan olur suâl veremez bir cevâb evlâd
Bu fıskı gayrıdan pinhân edersin Allâh'a 'ayân
Huzûrunda olun haclân bu a'zâ hep eder işhâd
Kibirden görmen insânı edersin nice tuğyânı
Gözetmen şeyh ü pîrânı budur şirke budur endâd
Neseb ile düşen fahre adam demen Zeyd'e Bekr'e
Varınca 'âkıbet kabre müsâvîdir köle şehzâd
Tefekkür kıl bu hâlleri kimi yahşi yamânları
Kamunun sâhibi Bârî 'Arab Rûmî 'Acem Ekrâd
Kamudan kendini ednâ kılarsan Hakk eder a'lâ
Tevâzu' edeni Mevlâ 'azîz edüp olur hem-hâd
Yaparsın kasr ile eyvân demezsin olısar vîrân
Sanırsın dönmeğe devrân ki öyle sandı ol Şeddâd
Harâma mâlını saçan fakîre bakmayup geçen
Nedâmet şerbetin içen dimâğında verir çün dâd
Düşün bir kez Süleymân'ı dahi Zâl u Nerîmân'ı
O tâc u taht-ı Keyvân'ı harâb etdi esip çün bâd
Demezsin dünya fânîdir gülüp dâim olun handân
Durup zevk ü safâ ile gönül şehrin edip Bağdâd
Şarâb-ı ircı'î âhir sunar bir gün sana sâkî
Halâs yok kuş gibi uçsan izine düşdü çün sayyâd
Olursun Kahramân sânî seni de alt eder dünyâ
Büküp belin aman vermez keser bir gün başın cellâd
Bu beş gün fânî 'ömr içre nedir bu külfete zahmet
Bekâya bir tedârik gör yakındır etme istib'âd
Etmedin dîn için gayret etdin şeytân ile şöhret
Yapan bin türlü boş san'at olupsun zer-ger ü haddâd
Edersin şeyhliği da'vâ olursun ba'zı evliyâ
İşin dünyâ ile kavgâ kanı sâlik kanı irşâd
Dilinde var çok kerâmet zuhûr etmez hiç 'alâmet
Ki yokdur Hakk'a kurbiyyet kanı kutb kanı evtâd
Ulular yoluna gitmen ne şart etdi anı tutman
Hiç it'âm-ı ta'âm etmen kanı vakf kanı îrâd
Sana derim dervîş ozan nedir bilmen edeb erkân
Yakan yırtup eden cevlân güler karşında çün ezdâd
Edüp sûretini dervîş kulûbundan gitmez teşvîş
Hemân söylen yalan yanlış kanı vird ü kanı evrâd
Sözüm yok ana ey dede dilin kalbine pür gide
Gelirse ol zamân vecde ne derlerse desin hüssâd
Tarîkat bil şerî'atla hakîkat bul ma'rifetle
Varup dergâha hizmetle olagör 'âşık-ı üftâd
Gözüm dervîş utan Hakk'dan seherde kalkagör hâbdan
Dil-i tenvîri yak cândan kebâb et sûz ile ekbâd
Ferâgat hançerin elde kanâ'at behresin dilde
Diyânet seyfini belde edüp kıl nefs ile cihâd
Gel imdi bunları fikr et hulûs ile hemân zikr et
Ara bir mürşidi bul git seni ol eyleye irşâd
Edersen cân ile hizmet giderdir kasve-i kalbin
Eğer taş olsa çün kalbin eridir şeyh olur Ferhâd
Geçirüp seni şeytândan bu nefsini eder ıslâh
Bulup dil hânesi revnak içinde kalb olur çün şâd
Geçirme fırsatı elden geceler Hâlık'a zâr et
Dahi mahlûka et hürmet ola ki koyasın bir âd
Diyesin sonra hasretle nice kez âh u vâveylâ
Velâkin fâide vermez ne mümkün olasın ib'âd
Nicesi diye "erselnâ ile'd-dünyâ" nedâmetle
Cevâbında diye "ci'tü" geri gitmeye yok imdâd
Bu sözler hasbihâlidir günahkâr Sûzî'nin ancak
Sana da nush için söyler eğer dinler isen nûn sâd
Kamu işlere Hakk 'âlim ne hâcet söyleyem hâlim
Kusûrum kendi ef'âlim edemem gayrıya isnâd
Ahmed Sûzî
Kuddise Sırruh