Ezândan Değil Ezân Sesinden Rahatsız Olanlar
1 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir önceki yazımızda ezândan rahatsız olanlardan, ezânla alay edenlerden ve ezândan şikâyet edenlerden bahsetmişdik. O yazıda bahse konu olanlar, îmândan Kur`ân'dan nasîbi olmayan bir takım nasîbsiz kimselerdi. Bunlar "Kulakları var ama duymazlar" meâlindeki "وَلَهُمْ اٰذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَاۜ ve lehüm âzânün lâ yesme'ûne bihâ" âyetiyle tarif olunan kalbleri mühürlü insanlardır. Bu gibi kimselerin ezândan da, Kur`ân'dan da rahatsız olmalarına ve şikâyet etmelerine şaşılmaz. Hattâ bunlar arasında öyle edebsizler vardır ki, ezânla alay da ederler. " وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًاۜ" âyet-i kerîmesi de bunlar hakkındadır.
Bir de ezâna hürmetkâr oldukları halde, müezzinin okuyuşundan, sesin yüksekliğinden, hoparlörün hışırtısından, gürültüsünden, mikrofonun metalik sesinden rahatsız olanlar vardır ki, bunları tamâmen ayrı olarak değerlendirmek gerekir. Zîrâ bunlar ezândan değil, ezâna lâyık olmayan nâhoş seslerden rahatsız olanlardır.
Vaktiyle ezâna ve müezzinliğe çok kıymet veren ve müezzinleri titizlikle yetiştiren bu millet, sonradan ezâna, müezzinliğe, güzel sese, mûsıkîye pek kıymet vermez olmuş ve müezzinlik, önüne gelenin yapdığı bir iş hâline gelmişdir. Bed sesli, ezân okuma uslûbunu bilmeyen, hattâ ezânın elfâzını bile doğru dürüst telaffuz edemeyen bir alay adam, müezzinlik yapar olmuşdur. Bu da yetmezmiş gibi, işin içine bir de mikrofon ve hoparlör girmiş, üstelik bu iş için kullanılan cihazlar son derece kalitesiz ve bunları kullananlar da son derece bilgisiz ve bilinçsiz oldukları için, ezân okunurken çıkan sesler, kulakları tahrîş eder, duyanı rahatsız eder hâle gelmişdir. Evet, bugün artık çoğu yerde ezânı çıplak sesle okutmak pek mümkün değildir, mikrofon ve hoparlör kullanmak bir ölçüde zarûret hâlini almışdır ama hiç değilse doğru düzgün cihazlar kullanılmalı ve ezânlar ehliyet ve liyâkat sâhibi müezzinlere okutulmalıdır. Nâhoş seslerle halk ezândan, câmiden, namazdan, dînden, îmândan soğutulmamalı, bilakis, namaz kılmayanlar, câmiye gitmeyenler bile ezânı duyduklarında bir huzûr duymalı, derûnî bir zevk almalı, içleri rahatlamalıdır.
Taş atan bizden, attıran bizden değildir.
Listeye geri dön