"Fe Firrû İlallah" Âyet-i Kerîmesindeki Bazı İncelikler

16 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf
Fe firrû ilallah
Kur`ân-ı Kerîm, Resûl-i Ekrem Efendimizin en büyük mu'cizesidir. Bunu hemen hemen herkes bilir ve söyler. Üstelik Kur`ân-ı Kerîm öyle bir mu'cizedir ki her âyeti de başlı başına bir mu'cizedir. Mu'cize, 'acz kökünden gelir ve "insanı âciz bırakan şey" demekdir. Kur`ân-ı Kerîm'in her âyetinde öyle hikmetler, öyle derin ma'nâlar, öyle ince nükteler vardır ki 'allâmeleri bile 'acze düşürür. Birçok âyet-i kerîmeler, son derece muhtasar yani bir iki kelimeden ibâret olmalarına rağmen çok geniş ma'nâlara delâlet etmeleri insanı hakîkaten hayrete düşürür. İşte bunlardan biri de yukarıdaki âyet-i kerîmedir. Sûre-i Zâriyat'daki bu kısacık âyetin inceliklerinden birkaçını zikredelim :

Önce âyet-i kerîmenin anahtarı olan "firrû" kelimesine bakalım. Bu kelimenin kökü  "firâr"dır. Arapçada "Firâr", kaçmak, koşmak, ilticâ etmek, sığınmak gibi ma'nâlara gelir. Öyleyse, bir önceki âyet-i kerîmeye atıf için gelen başdaki "fe"den sarf-ı nazar ederek âyete şu ma'naları verebiliriz :


Allah'a koşun!
Allah'a kaçın!
Allah'a ilticâ edin!
Nice bir emmârelikde eyleye nefsin karâr
İşidip "firrû ilallâh"ı et ol yana firâr

Derûnundan edüb âhı
Koma gâfil sehergâhı
İşit "firrû ilallah"ı
Gel Allah'a gel Allah'a
Listeye geri dön