Fenâfillah ve Bekâbillah

3 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Fenafillah

Seyyidü't-Tâife Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri buyuruyorlar ki :

Korku beni kabz ediyor, ümîd beni bast ediyor, hakîkat beni cem'e eriştiriyor, hak beni farka götürüyor. Allah beni korku ile kabz etdiği vakit, benim varlığımı yok eder ve beni benden korur. Beni ümîd ile bast etdiği vakit, beşerî varlığımı bana geri verir, beni yoklukdan çıkarır ve bana kendimi korumamı emreder. Beni hakîkat vâsıtasıyla cem'e erişdirdiği vakit, beni kendi huzûrunda vâr eder ve beni davet eder. Beni hak ile kendisinden ayırıp farka getirdiği vakit, bana gayrı gösterir, kendisini benden perdeler. O beni bir hâlde tutmuyor, devamlı hareket ettiriyor, hâlden hâle sevkediyor, beni kendisiyle ünsiyet ettirmiyor, ayırıyor, uzaklaştırıyor. Allah huzûrunda olduğum vakit, varlığımın zevkini tadıyorum. Keşke beni benden alsaydı da kendisini görmekle zevklendirseydi. Yâhud beni benden kaybetseydi de beni râhata kavuştursaydı ve bana fenâyı gösterseydi. Benim fenâm, bekâmdır. Gerçekden fenâ bulduğumda, Allah beni bekâmdan da fenâmdan da mahv eder. Gerçek fenâda ben bekâsız ve fenâsız olurum. Zira ben mahvolduğum zaman, fenâ ve bekâ hâli benden başka bir varlığa âid olur.

Hazret-i Şeyh'in bu mektûbda bahs etdikleri mevzû, tasavvufun en muğlak mevzularından biri olan cem' ve fark mevzuudur. Daha önce de söylediğimiz gibi, cem' makâmı fenâfillaha, bundan sonra gelen fark makâmı ise bekâbillaha tekâbül eder. Hazret-i Şeyh, bu beyânâtıyla meseleyi en vecîz sûretde îzâh etmiş, üstelik de âfâkî konuşmamış, bizzat tecrübe etdiklerini söylemişdir. Biz daha evvel bu husûsda bir şeyler karalamış, cem' ve farkı dilimiz döndüğü kadar îzâh etmeğe çalışmışdık. Şimdi de bu işi bizzat tecrübe eden büyük bir velînin beyânâtını da veriyoruz ki mesele iyice aydınlığa kavuşsun.

Gehî cûş eyleyüp deryâ-yı bî-pâyân olur gönlüm
Gehî bir katre içre gizlenüp pinhân olur gönlüm
Gehi şemsü gehi bedr ü gehi necm ü gehi kevkeb
Gehî zerre gehî katre gehî 'ummân olur gönlüm

Listeye geri dön