Fırıncıdan Al Bakkala Ver

2 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
HİKÂYE

Muzaffer Efendi Hazretlerinin yeri geldikçe lutfettiği latîf hikâyelerden biri de şudur :
Bektâşi, fırına gitmiş, fırıncıya parayı uzatıp "bir ekmek verir misin" demiş. Fırıncı parayı alıp ekmeği vermiş. Bektâşî ekmeği alıp çıkarken, fırıncı arkasından "Hemşerim ekmeğin parasını versene!" diye seslenmiş. Bektâşî içinden bir lâ havle çekip "Daha ekmeği almadan verdim ya" dediyse de fırıncıyı iknâ edememiş, "verdiydin-vermediydin" derken iş uzamış. En nihâyet Bektâşî bakmış ki başka çâre yok, çıkarmış ekmeğin ücretini bir daha vermiş. Vermiş ama bu haksızlık da içine oturmuş.
Bektâşî fırından çıkıp, bakkala gitmiş. Ekmeğin tutarı kadar bir paraya peynir almış. Bakkal peynirin parasını isteyince, daha önceden kendi kendine kararlaştırdığı üzere "Verdim ya" demiş. Bakkal "Allah Allah, hatırlayamadım ama verdim diyorsan vermişsindir" diyerek Bektâşî'yi uğurlamış.
Bektâşî dışarı çıkınca, Cenâb-ı Hakk'a şöyle niyâz etmiş : 
Yâ Rabbi! Başıma geleni sen biliyorsun. Mâdem ki sen her şeye kâdirsin, öyleyse fırıncının fazladan aldığı parayı ondan alıp bakkala ver.
NÜKTE
Bu hikâyede nice nükteler var. Biz en önemli olan nükteyi yazmakla yetinelim : 
İnsan, başına gelen bir haksızlığın acısını başkasından çıkarmaya kalkarsa zâlim olur, kendisine zulm eden kişinin düşdüğü duruma düşmüş ve kul hakkına girmiş olur. İnsan, kendisine yapılan haksızlığın davasını ancak o haksızlığı yapan kimseyle görebilir, hakkını ancak hakkını yiyen kimseden alabilir başkasından alamaz. Kendisine zulmeden zâlime gücü yetmediği için onunla mücâdele etmeğe cesâret edemeyip, gördüğü zulmün acısını kendisinden zayıf kimselerden çıkaran kişinin o zâlimden farkı kalmaz. Üstelik herkes böyle yaparsa zulüm katlanarak büyür ve her tarafa yayılır.
Yukarıdaki âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hakk " يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُونُواْ قَوَّامِينَ لِلّهِ شُهَدَاء بِالْقِسْطِ وَلاَ يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ عَلَى أَلاَّ تَعْدِلُواْ اعْدِلُواْ هُوَ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَى وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ Ey îmân edenler, dâimâ Allah için hakdan ve adâletden yana olun, şâhidliğiniz de dâimâ adâletli olsun! Sakın bir kavme olan kîniniz sizi adâletsizliğe sevketmesin! Adâletli davranın! Takvâya en yakın olan budur. Allah'dan korkun! Çünkü Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdârdır" buyuruyor.
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön