8 Nisan 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
"Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe birre nâil olamazsınız"Efendi Hazretleri diğer ihsânlarında da aynı yolu takib ederlerdi. Elbise mi ihsân edecek, katiyyen eski bir elbise vermezler, mutlaka yepyeni bir giyecek ihsân ederlerdi. Onu da çarşıdan aldıracakları zaman herhangi bir mağazadan aldırmazlar, en iyisinden en kalitelisinden aldırırlardı. Yemek yedireceklerse o gün için en iyi lokanta hangisi ise orada ikrâm ederlerdi. Yani bu âyet-i celîlenin sırrına mazhar olmuşlar idi. Bu da Efendi Hazretlerinin nasîhatlarındandır :
"Fukarâya, kendine lâyık gördüğünü ver, çünkü insan sevdiğini vermedikçe sevdiğine nâil olamaz."
Cenâb-ı Hakk Hazret-i Mûsâ'ya, "Sana hazînemi göstereyim mi?" demiş. Hazret-i Mûsâ heyecanla "Göster yâ Rabbi" demiş. "Bak" demiş Cenâb-ı Hakk "işte benim hazînem". Hazret-i Mûsâ bir bakmış, gözlerine inanamamış. Altı delik ayakkabılar, yamalı kıyafetler, bozulmaya yüz tutmuş yemekler, bayat ekmekler, filan. Hazret-i Mûsâ, hayretler içerisinde, "Aman Yâ Rabbi, bu nasıl iş, senin hazînende bunların ne işi var" deyince, Cenâb-ı Hakk Celle ve Tekaddes Hazretleri buyurmuş ki, "Ben kullarıma dâimâ yenisini, iyisini ve tâzesini veririm, onlar da bana eskisini, bayatını, kötüsünü gönderirler" demiş. "Fukaraya verilen bana verilmişdir" buyurmuş Allah.