Fukaraya Kendine Layık Gördüğünü Ver

8 Nisan 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin âdet-i seniyyelerinden biri de, nakden bir yardımda bulunacağı zaman hep gıcır gıcır banknotlar vermesi idi. Sâdece muhtâc olan fukarâya değil, ihvânının çocuklarına da bu gıcır gıcır banknotlardan ihsân ederlerdi. Her bayram bu gıcır gıcır banknotlardan alır, onları "bereket parası" olarak addeder ve saklardık. Fakîr hâlâ saklarım. Önceleri 5 liralık bu bereket paraları sonraları enflasyon sebebiyle 10 liralık, 20 liralık banknotlar hâline dönüşdü. Efendi Hazretleri özellikle bayramlarda bu el değmemiş banknotlardan deste deste tedârik ettirir ve hesapsız ihsânda bulunurlardı.

O zamanlar çocuklukla bu gıcır gıcır paraları almak çok hoşumuza giderdi ancak bunun ne gibi bir hikmeti olduğunu bilmezdik. Sonradan anladık ki, Efendi Hazretleri bu fiili ile aslında yazısız-sözsüz büyük bir ders vermekde idi. İnsan, infâk edeceği zaman, herşeyin en iyisini, en temizini vermeli. Kendisine yakıştırmadığı, içine sinmeyen, sevmediği bir şeyi başkasına da lâyık görmemeli. Nitekim bu hikmet serlevhadaki âyet-i kerîmede beyân edilmişdir. Cenâb-ı Hakk bu âyet-i celîlede şöyle buyuruyor :
"Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe birre nâil olamazsınız"
Efendi Hazretleri diğer ihsânlarında da aynı yolu takib ederlerdi. Elbise mi ihsân edecek, katiyyen eski bir elbise vermezler, mutlaka yepyeni bir giyecek ihsân ederlerdi. Onu da çarşıdan aldıracakları zaman herhangi bir mağazadan aldırmazlar, en iyisinden en kalitelisinden aldırırlardı. Yemek yedireceklerse o gün için en iyi lokanta hangisi ise orada ikrâm ederlerdi. Yani bu âyet-i celîlenin sırrına mazhar olmuşlar idi. Bu da Efendi Hazretlerinin nasîhatlarındandır :
"Fukarâya, kendine lâyık gördüğünü ver, çünkü insan sevdiğini vermedikçe sevdiğine nâil olamaz."

Cenâb-ı Hakk Hazret-i Mûsâ'ya, "Sana hazînemi göstereyim mi?" demiş. Hazret-i Mûsâ heyecanla "Göster yâ Rabbi" demiş. "Bak" demiş Cenâb-ı Hakk "işte benim hazînem". Hazret-i Mûsâ bir bakmış, gözlerine inanamamış. Altı delik ayakkabılar, yamalı kıyafetler, bozulmaya yüz tutmuş yemekler, bayat ekmekler, filan. Hazret-i Mûsâ, hayretler içerisinde, "Aman Yâ Rabbi, bu nasıl iş, senin hazînende bunların ne işi var" deyince, Cenâb-ı Hakk Celle ve Tekaddes Hazretleri buyurmuş ki, "Ben kullarıma dâimâ yenisini, iyisini ve tâzesini veririm, onlar da bana eskisini, bayatını, kötüsünü gönderirler" demiş. "Fukaraya verilen bana verilmişdir" buyurmuş Allah. 

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön