Gâfillerin Zikri

27 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Zikrullah

Büyük mürşidlerimizden İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri buyuruyorlar ki : 

Bazı büyüklerden şöyle bir söz nakledilmişdir, "Vird sâhibi mel'ûndur, virdi terk eden de mel'ûndur". Virdi terk edenin mel'ûn olması açık. Çünkü o, terakkî ehlinin derecesinden uzaklaşdırılmışdır. Vird sâhibinin mel'ûn olmasından maksad ise onun huzûr hâlinden uzak olmasıdır. Zirâ böyle bir kimse, Rabbiyle alay edip kabûl kapısından uzaklaştırılan kimse gibidir. Hadîs-i kudsîde şöyle denilmişdir, "Men tekarrabe ileyye şibren tekarrabtü ileyye zirâ'an (Kim bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir zirâ yaklaşırım)". 

Kula âid bu yaklaşma, mânevî bir harekete muhtaçdır. O da sadece huzûr ile olur, başka bir şeyle değil. O'na huzûr ile yaklaşmadığı müddetce, gafûr olan Rab'den kendisine feyz erişmez. Çünkü herkes yapdığının karşılığını görür. Başkasına su verdiğin bardakdan sen de içersin. "وَكَانَ فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكَ عَظ۪يمًا ve kâne fadlullahi aleyke azîmâ"Senin O'na yönelmenden daha fazla O, sana feyziyle yönelir.

Allahu Teâlâ şöyle buyurdu, "سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ sebbih isme rabbike'l-a'lâ"Allah'ın adının tenzih edilmesinden maksad, O'nu gafletle, esneyerek, zâhirî ve bâtınî huşûunu bozacak şekilde zikretmekden korunmakdır.

Bilmez misin ki zamanımızdaki sôfîler tesbihi elinde, virdi dilinde, kulağı insanların konuşmasında olup bazen zikri bırakıp meclisdeki insanlarla sohbet eder ve sonra tekrar zikrine devâm eder. Böyle bir kimse, sôfiyye yolundan ne kadar uzakdır ve vermiş olduğu ahdi yerine getirmekden ne kadar gâfildir! Bu zamanın ahvâli ne kadar garîbdir! 

Önde gelen bazı kimseler Mevlevî, Bektâşî ve Kalenderî gibi avâmdan bir sôfî ile arkadaşlık etmekdedir. Eğer o gerçekden sôfî olsaydı, sabah akşam onun kapısına gidip gelmez ve tam olarak Allah'a yönelirdi. Fakat aralarındaki benzerlik onu kendisine çekmişdir. Allah’a tevekkül etmek yerine onlara itimâd etmiştir. "اُو۬لٰٓئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِۜ اَلَٓا اِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ ülâike hizbü'ş-şeytân elâ inne hizbe'ş-şeytâni hümü'l-hâsirûn".

Listeye geri dön