16 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Garaz Hakk yolunda rızâdır rızâ
İvaz Hakk yolunda rızâdır rızâ
Allah yolunda olan kişiye yakışan her işi ve her ibâdeti sadece Allah rızâsı için yapmakdır. Yapılan bir ibâdet de olsa başka bir hayır da olsa karşılığında hiçbir şey beklememek gerekir. Yani yapılan işler ivazsız ve garazsız olmalıdır. Gösterişle yapılan ameller zâten kabûl olmaz, reddolunur. Cennet arzusu veya cehennem korkusu ile yapılan ameller de Allah katında makbûl değildir.
Sefer bu cihâna ezel va’dini
Hulûsiyle Hakk’a edâdır edâ
Bu âleme gelişimizin hikmeti ezelde Allah'a verdiğimiz sözü tutmak yani O'na kulluk etmekdir. Kulluğu da ihlâs ile yapmak gerekir. Allah, ihlâs ile yapılmayan amelleri kabûl etmez.
Bu zıll-i hayâlâta olma gâfil
Cihânın esâsı fenâdır fenâ
Bu dünyâ fânîdir ama çokları bunu unutur ve zâten kısa olan ömrünü gafletle geçirir. Ebedî hayâtın tarlası olan bu dünyâdan eli boş gider. Burada ekmediği için orada da biçemez, hüsrânda kalır.
Nefs dâmına düşme âkil isen
Visâlin hicâbı hevâdır hevâ
Nefsine mağlûb olan insan, Allah'dan uzak düşer. Kötü huylar, günâhlar, nefsin kötü sıfatları Allah ile kul arasında perde olur. Böyle bir insan Hakk'ı göremez, Hakk'ı bilemez, Hakk'ı bulamaz. Hakk'a gitmek isteyenler önce nefsleriyle mücâhede ederek hevâ perdelerini yakmalı, yok etmelidir.
Uyandır dilinde zikrin şem’asın
Dile zikr-i Mevlâ zıyâdır zıyâ
Kalbler ancak zikrullah ile nûrlanır. Allah yolunda yürümek isteyenler zikrullaha devâm etmelidir. Vuslt yolu zikrullahın nûruyla aydınlanınca sâlik emniyetle kolay yol alır.
İbâdetle tâ'atda ol müstedîm
Ki ervâha tâ'at gıdâdır gıdâ
Rûhun gıdâsı ibâdetlerdir. Rûh burak gibidir, insan onunla mi'râc eder. Allah'a urûc etmek isteyen rûhunu kuvvetlendirmeli yani ibâdet ve tâ'ati arttırmalıdır.
Cefâya reh-i Hakk'da eyle sabr
Cefânın sonu hep safâdır safâ
Allah yolunda çekilen cefâlar sabırla karşılanırsa, semeresi pek bereketli olur. Toprağa atılan bir tohum gibi gördüğü cefâlara sabreden kişi tohumun bereketli bir mahsûle dönüşmesi gibi çektiği cefâlardan sonra Allah'ın lutfuyla öyle bir safâya erer ki bu safâ ebediyyen devâm eder.
Reh-i Hakk'da etme kesel bir nefes
Ki gâfil feyzden cüdâdır cüdâ
Allah yolunda tembellik eden, yolda kalır, Allah'dan ırak düşer. Feyz-i ilâhî ancak gayreti elden bırakmayan sâliklere teveccüh eder.
Bu âlem-i halka kademden garaz
Ezeldeki ahdi vefâdır vefâ
Bu âleme gelişimizin sebebi ezelde Allah'a verdiğimiz sözü tutmakdır yani îmânımızı tahkîke getirmek ve tevhîdin hakîkatine ermekdir.
Selîm bir gönülde emel Sâmiyâ
Rızâ-yı Celîl-i Hudâ'dır Hudâ
Allah indinde makbûl olan bir kalbde, tek bir arzu vardır, o da Allah'ın rızâsıdır.
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî