Garîb Kimdir?

3 Ekim 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf

Büyük velîlerden birine, "Garîb kimdir?" diye sormuşlar, "Ülfetden sıkılan" demiş. Ve şöyle devâm etmiş, "Bir kimse her nevi ülfetden sıkılırsa o garîb olur. Zîrâ sâlikin dünyâ ve âhiretde vatanı yokdur. Vatanı olmayan kimse için ülfet, sıkıntıdır. Sâlik, dünyâdan ve mâsivâdan kesilince, her şeyden sıkılır, hiç bir şeyle ülfet edemez. İşte o zaman garîb olur. Bu, hakîkaten çok yüksek bir derecedir".

Bu garîblik ve gurbet meselesi çok mühimdir. Bu yüzden de ehlullahın nutukları garîblik ve onunla alâkalı mazmûnlarla doludur. Garîbliğin birbiriyle irtibatlı iki vechesi vardır. Yukarıda zikredilen garîblik, halkdan ayrılmak ma'nâsınadır. Bir de Hakk'dan ayrı düşmek ma'nâsına garîblik vardır. Aslında dünyâ hayâtı insan için gurbetden farksızdır. Neden? Çünkü insan, asıl vatanı olan a'lâ-yı illiyyînden esfel-i sâfilîn olan dünyâya gelmekle gurbete düşmüşdür. Ne var ki, bu dünyânın âlâyişine aldanarak Allah'ı unutanlar, gurbetde olduklarının farkına varamamışlardır. Gurbetde olduğunu anlayanlar, elest bezminde Hakk'a verdikleri ahdi unutmayanlardır. Bunlar aslî vatanlarına özlem çekerek yaşamışlar, bu yüzden de dünyâdan ve ehl-i dünyâdan yüz çevirmişlerdir. Bu da onları birinci ma'nâdaki garîbliğe götürmüşdür. Belki beşeriyyet îcâbı, iş güç ve sâir sebeblerle ehl-i dünyâ ile birarada bulunmuşlardır ama rûhen ve manen onlardan hep uzak durmuşlardır.

Bu dünyâya aldananlar, istedikleri kadar zevk ü safâ içinde dolaşsınlar, aslâ huzûr bulamamışlardır çünkü gaflet içinde Hakk'dan uzak kalmışlardır. Hakk'a ârif olanlar ise zâhirde ne kadar darlık ve zahmet içinde kalsalar da dâimâ safâdadırlar çünkü Hakk'a karîb olmuşlardır.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, yanına yalnız en yakın arkadaşı Hazret-i Ebûbekir'i alarak çıkdığı gurbet yolunda bir müddet bir mağarada istirahat buyurmuşlardı. Düşmanlar mağaranın kapısına kadar dayanınca, Seyyidinâ Ebâbekir es-Sıddîk, her şeyinden ziyâde sevdiği Efendisine bir zarar erişecek diye pek mahzûn ve mükedder olmuşdu. Resûl aleyhisselâm onu tesellî için "لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا lâ tahzen innallahe me'anâ" buyurmuşdu. Yani "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir" diyerek ondaki hüznü safâya tahvîl etmişdi. 

İşte halkdan yüz çevirip, Hakk'a karîb olanların erişdiği o yüce garîblik mertebesi budur.

Halkdan çevir yüzün garîb ol
Hakk'a çevir yüzün karîb ol
Listeye geri dön