Garîbnâme

23 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Garibname
Osmanlı Devletinin kuruluşunda büyük rol oynayan ve Anadolu halkını ilmiyle ve irfânıyla aydınlatan ve Türk milletine tasavvuf yolunu gösteren âriflerden biri de bu eserin müellifi Âşık Paşa'dır. Türk milletinin seciyye ve ahlâkını tasavvufî hikmetlerle şekillendiren mürşidlerden biri olan Âşık Paşa, bu kıymetli eseriyle de târihe geçmişdir. Âşık Paşa'nın mesnevî tarzında kaleme aldığı bu eser, on bâba ayrılmışdır ve binlerce beytden müteşekkildir. 1330 senesinde tamamlanan bu eser, başdan sona tasavvufdan ve tasavvufun gâyesi olan güzel ahlâkdan bahseder. Eserin muhtevâsı çok kıymetli olduğu gibi târihî ve edebî kıymeti de çok büyükdür. Bu hacimde yazılmış ilk Türkçe mesnevî olması ve Türkçe kaleme alınan ilk tasavvufî eser olması da eserin mühim husûsiyyetlerindendir. O devirde ilim dili Arapça, edebiyat dili de Farsça olduğu halde Âşık Paşa'nın eserini Türkçe yazması da çok mânidârdır. Gerçek bir mürşid olan Âşık Paşa, Arapça'ya ve Farsça'ya vâkıf olmayan Anadolu halkının, ilâhî hikmetlerden ve tasavvufî hakîkatlerden mahrûm kalmasına râzı olmadığı için, onlara anlayacakları dilde hitâb etme yolunu seçmişdir. Âşık Paşa, bu kıymetli eseriyle Türkçenin de yazı dili olabileceğini cümle âleme göstermişdir. Nitekim O'ndan sonra gelen Süleyman Çelebi ve Yazıcızâde Mehmed Çelebi gibi büyük ârifler, kıymetli eserlerini Türkçe kaleme alarak, O'nun açtığı yoldan gitmişler ve ölümsüz eserler bırakmışlardır.

Bu kıymetli eser, bir yazma nüshasının tıpkıbasımı, yazma nüshaların mukâyeseli metni ve orijinal metnin günümüz Türkçesine aktarılmış hâliyle dört cild olarak Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmışdır. Büyük bir emek mahsûlü olan bu yayında, Âşık Paşa'nın hayâtı ve yaşadığı devir hakkında da geniş bilgi vardır. 

Eserin tertîbi ve tanzîmi de fevkalâdedir. Âşık Paşa, on bâba ayırdığı eserin her bâbında on kıssaya yer vermişdir. Böylece eserde yüz kıssa zikredilmişdir. Her bâbda ayrı bir konu ele alınmış ve her konu âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler ışığında beyân edilmişdir. Hâsılı, bu eser, ilim ve hikmet, feyz ve bereket doludur.


Bu kitâbın kim okursa kamusun 
Sımaya hîç kimse anın nâmusun
Kim 'amel eylerse ol rahmet bula
Dünyâda 'ukbâda ol rağbet bula
Kim alırsa bu kitâbı yâdına
İre cümle ma'nânın bünyâdına
Gerçi kim söylendi bunda Türk dili
İllâ ma'lûm oldu ma'nâ menzili
Çün bilesin cümle yol menzillerin
Yirmegil sen Türk ü Tâcik dillerin
Kamu dilde var idi zabt u usûl
Bunlara düşmüş idi cümle 'ukûl
Türk diline kimsene bakmaz idi
Türklere hergiz gönül akmaz idi
Türk dahi bilmez idi ol dilleri
İnce yolu ol ulu menzilleri
Bu Garîbnâme anın geldi dile
Kim bu dil ehli dahi ma'nâ bile
Türk dilinde ya'nî ma'nâ bulalar
Türk ü Tâcik cümle yoldaş olalar
Listeye geri dön