19 Ağustos 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
Müfessirlerin çoğu bu âyete ma'nâ verirken "Hıristiyanlar ve Yahudiler kendilerine tâbi' olmadıkça senden râzı olmazlar" diye ma'nâ vermişlerdir...Bana sorarsanız bu âyetin işâret ettiği ma'nâ "Onlara tâbi' olsan bile senden râzı olmazlar" demekdir...Arapça'nın inceliklerine vâkıf olanlar bilirler ki "Hattâ" kelimesi bazen "bile" ma'nâsına da gelir...
İspanya 800 sene müslümanların elinde kaldığı halde müslümanlar Allah'ın emrine tâbi' olmakdan yüz çevirince düşman gelip onları mahvetti...Önce aralarına nifak girdi, birbirlerini yediler...Hattâ hasım saydıkları müslüman kardeşlerini imhâ etmek için kâfirlerle ittifak yaptılar...Sonra onları imhâ ettikden sonra ittifak yaptıkları Hıristiyanlar onları da imhâ ettiler...Hırıstiyanlar mutlak bir hâkimiyet kurmadan önce müslümanlara dînî serbestlik vererek ahid yaptılar. Sonra "müslümanlarla yapılan anlaşmalar geçersizdir" diyerek o ahdi bozdular ve önce ibâdetleri yasakladılar...Sonra da müslümanları hıristiyan olmaya zorladılar...Bazıları gerçekden hıristiyan oldular...Bazı müslümanlar da îmânlarını ketmederek yani görünüşde hıristiyanlığı kabûl ederek hayatlarını kurtaracaklarını zannettiler...Zâlim Hıristiyanlar "Siz hıristiyan oldunuz ama rûhunuzun da temizlenmesi gerekir" diyerek yüzbinlerce müslümanı yakarak hepsini imhâ ettiler...Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Kâfirin, düşmânın hiç merhameti yokdur!...Kâfir gelirse hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz!..."Benim müslümanlıkla alâkam yok, ben şuyum, buyum" demekle de yakanı kurtaramazsın!...Tevhîdden ayrılma!...Kîni ve adâveti kalbinden çıkar!...Bu kara, bu ak diye birbirinle uğraşma!...Önce karayı temizlerler sonra akı ortadan kaldırırlar!...Birliği bozma sakın!...
Belki biraz kaba bir söz ama atalarımız bunu herkesin anlayacağı şekilde pek güzel ifâde etmişlerdir...