13 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Şarkın büyük hükümdârı Gazneli Mahmûd, Ayaz nâmındaki hizmetkârını çok sever, onu herkesden ayrı tutar, hiç yanından ayırmazmış. Halbuki Ayaz kara kuru bir çocuk, ne ilmi var, ne de başka bir meziyeti. Buna rağmen sultânın ona bu kadar teveccüh göstermesine kimse akıl erdiremezmiş. Bir gün vezîrlerde biri pâdişaha sormuş, "Efendim, bu çocuğun nesini seviyorsunuz bu kadar? Sizin emrinizde bunca hizmetkâr var, her birinin ayrı ayrı meziyetleri ve mahâretleri var. Halbuki bu çocuğun ne bir mahâreti ne de bir meziyeti var" demiş. Sultân demiş ki, "Onda öyle bir meziyet var ki, hiç kimsede yok". Vezîr şaşırmış, "Allah Allah" demiş, "Acabâ nedir o meziyet?". Pâdişah demiş ki, "Sen biraz sabırlı ol, ben sana yakında onun ne olduğunu gösteririm" demiş.
Bir müddet sonra pâdişah bir emir vermiş, hazîneden bir sandık dolusu mücevher getirmişler. Herkesin ortasında sandığı devirtmiş, içindeki mücevherler yerlere saçılmış. Pâdişah "Yağmadır alan alsın" diye seslenince, orada bulunan saray halkı hep birden mücevherlere üşüşmüşler. Her biri o yağmadan bir pay koparmak için birbiriyle mücadeleye girişmiş. Alan alacağını almış, ortada bir şey kalmamış. Bütün bunlar olup biterken Ayaz, pâdişahın yanında her zamamki gibi el pençe divan vaziyetde duruyor, hiç istifini bozmuyormuş. Pâdişah ona laf atmış, "Ayaz! Bu yağmadan sen niye istifâde etmedin?" demiş. Ayaz'ın cevâbı pek manidar olmuş, demiş ki, "Sultânım, ben size hizmet etmek şerefine nâil olmuşum, mücevheri ne yapayım". Pâdişah vezîre dönmüş, "Şimdi anladın mı niçin Ayaz'ı herkesden çok sevdiğimi" demiş.
Kulların çoğu nimeti veren Allah'ı unutur da nimete koşar. Sâdık kullar, Allah dostları, Allah'ın sevdikleri, nimete kul olmaz, nimetin sâhibine kul olur. Zîrâ nimete kul olanlar aslında nefislerine kul olmuşlardır. İnsan bile kendisine menfaat için yaklaşanı sevmez, onunla samîmî olmaz, araya mesâfe koyar. Cenâb-ı Hakk'ın muhabbetine nâil olanlar, Hakk'ın kurbiyyetine erenler, ibâdetlerini yalnız Hakk rızâsı için yapanlardır yani Allah'dan bir ücret, bir mükâfât, bir karşılık beklemeyenlerdir, "Bana Allah yeter" diyenlerdir.