MuzafferOzak.com (Türkçe)

Gece, Cenâb-ı Hakk'ın büyük âyetlerindendir demişdik. Gece ma'nâsına gelen "ﻟﻴﻞ Leyl" kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de doksan iki defa geçer. Hattâ ismi gece olan bir sûre de vardır. Bu sûre-i celîlenin ilk âyetinde, Cenâb-ı Hakk, geceye yemîn eder. Üstelik gecenin yemînle zikredildiği tek âyet bu değildir, başka âyetler de vardır. Şübhesiz ki Allah, alelâde bir şeye yemîn etmez. Allah, bir şeye yemîn ediyorsa, onda muhakkak büyük bir kıymet ve ehemmiyyet vardır.

Hepimiz biliyoruz ki, Cenâb-ı Hakk mekândan da zamandan da münezzehdir. Allah için ne gece ne de gündüz sözkonusudur. Peki öyleyse, gecelerin kıymeti ve ehemmiyyeti nereden gelmekdedir?

Gece, insanların çoğu için istirahat ve uyku, bazıları için gaflet ve eğlence, bazıları için de fısk u fücûr zamânıdır. Bu saydıklarımızın hepsi de insanın bedenine ve nefsine haz veren şeylerdir. Halbuki insanı insan yapan bedeni değil rûhudur. Beden süflî, rûh ise ulvîdir zîrâ nefha-i ilâhîdir. Bedene haz veren her şey insanı süfliyyete, rûha lezzet veren her şey de insanı ulviyyete götürür. Yani insan, nefsine galebe edebildiği ölçüde Allah'a yaklaşır. Geceleri yan gelip yatarak, mışıl mışıl uyuyarak ya da vur patlasın çal oynasın eğlenerek geçirmek yerine, ibâdet ve zikrullah ile meşgûl olmak, Hakk'a kurbiyyetin alâmetlerindendir. Gecelerin kıymeti de işte buradan gelir.

Kur`ân-ı Kerîm'de zikredilen mübârek geceler ki başda Kadir Gecesi, Sûre-i Fecr'deki on gece, Hazret-i Mûsâ'nın Allah ile mülâkât ettiği kırk gece ve Mi'râc Gecesi işte hep bu hikmete işâret eder.

Âşıklar uyumaz gece hem sen uyuma kim

Gönlün gözüne görüne ey cân gecelerde

Dil beyt-i Hudâ'dır anı pâk eyle sivâdan

Kasrına nüzûl eyler o Sultân gecelerde

Gecelerin Kıymeti Nereden Gelir?