Gecelerin Kıymeti ve Teheccüd

9 Mart 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi

Bir terim olarak teheccüd, yatsı namazı ile fecr-i sâdık arasında bir müddet uyuyup uyandıktan sonra namaz kılmayı ve bu süre içinde kılınan nâfile namazı ifâde eder...Teheccüd tabiri, aşağıda göreceğiniz Sûre-i İsrâ'nın 79.âyetinde geçen "fe tehecced" lafzından gelmekdedir. Resûl-i Ekrem Efendimiz için farz hükmünde olan bu namaz daha Efendimizin nübüvvetini i'lân ettiği ilk günlerde Sûre-i Müzzemmil'in âyetleri ile emredilmişdir. Bu ibâdetin ehemmiyetine en önemli delîl ise çok sayıda âyet-i kerîmede bu namaza işâret edilmesidir. İşte onlardan bazıları :

وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا
Ve minel leyli fe tehecced bihî nâfileten lek, 'asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâ...
Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nâfile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmud'a (şefaat makamına) göndermesi kesindir.
Sûre-i İsrâ, Âyet 79

إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَى مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ 
İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak...
Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor...
Sûre-i Müzzemmil, 20.Âyet

إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْءًا وَأَقْوَمُ قِيلًا
İnne nâşietel leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ...
Şüphesiz gece kalkmak hem daha dokunaklı ve te'sirli, hem de okuma cihetiyle daha sağlamdır...
Sûre-i Müzzemmil, Âyet 6

تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا
Tetecâfâ cunûbuhum anil medâcıi yed’ûne rabbehum havfen ve tamaan...
Yanları yataklardan uzaklaşır, korku ve ümid içinde rablarına duâ ederler...
Sûre-i Secde, Âyet 16

أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاء اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ وَيَرْجُو رَحْمَةَ رَبِّهِ
Em men huve kânitun ânâel leyli sâciden ve kâimen yahzerul âhırate ve yercû rahmete rabbih...
Yoksa böylesi, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibâdetini yapıp âhiretden çekinen, Rabbı'nın rahmetini uman kimse gibi midir? 
Sûre-i Zümer, Âyet 9

وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا
Vellezîne yebîtûne li rabbihim succeden ve kıyâmâ...
Onlar ki geceyi Rablerine secde ve kıyâm ile (ibâdetle) geçirirler...
Sûre-i Furkân, Âyet 64


Hazret-i Âişe radıyallahu anhâ Vâlidemizin rivâyet ettiği bir hadîs -i şerîfde Resûl-i Ekrem Efendimiz kendisine farz olup ümmete sünnet olan üç şey arasında gece namazını da zikretmişdir. Yine diğer bir hadîs-i şerîfde, "Farzlardan sonra en fazîletli namaz, gece namazıdır" buyurulmuşdur. Teheccüd namazı hakkında daha birçok hadîs-i şerîf vardır.

Gelelim ehlullahın gece namazı hakkında beyânlarına...Muzaffer Efendi Hazretleri buyuruyorlar ki :
Gecelerde büyük faydalar vardır. Geceler, âşıkın ma'şûkuna nâz vaktidir. Geceler günâhların affı için niyâz vaktidir. Geceler istiğfâr için dost ile başbaşa kalma vaktidir. Geceler, ayıpları örter ve örttüğü ayıpları ifşâ eylemez. Geceler, Allah'a ârif olanlara libâsdır, örtüdür. Geceler, Rabb'e âşık olanlar için vuslat vaktidir. Geceler, rûhun aşk u niyâzına mahaldir...
Vakt-i seherde 
Açılır perde
Düşdüğüm yerde 
Dermân sendedir
İhsân sendedir...

Benem bîçâre
Kaldım âvâre
Derdime çâre
Dermân sendedir
İhsân sendedir

Yatma seherde
Uğrarsın derde
Gamda kederde
Dermân sendedir
İhsân sendedir

Dervîş Himmet'e
Çâre vuslata
Derd-i firkate
Dermân sendedir
İhsân sendedir


Yine Efendi Hazretleri İRŞÂD adlı eserinde seher vakti hakkında şu tavsiyelerde bulunuyor :
Seher vakti uyuma! Kalk! Herkes uyurken teheccüd namazı kılanlar, seher vakti kıyâm ederek ayakda bulunanlar, necâta ve felâha kavuşmuşlardır...
Seher vakti kalk da el aç duâya, tazarru' ve niyâz eyle o yüce Mevlâ'ya, vâsıl ol sen de maksad-ı ulyâya! O kerem kânının şânına lâyık değildir ki matlûbunu vermesin sâhib-i recâya...
Seherde el açan âşık, mahrûm olmaz. Seherde bütün derdlere devâ, bütün hastalara şifâ bahşolur. Seherde Hakk'ın pazarından nice cevherler alınır. Seherde uyumayan göz, Hakk'ı görür. Seherde vuslat bulunur, seherde mağfûr olunur. Seherde Hak rızâsı tahsîl olunur...

Efendi Hazretleri bu hususda şu ibretli kıssayı da lutfetmişlerdi :

KISSA

Hakk Teâlâ, bir seher vakti Cebrâil aleyhisselâma emr ü fermân buyurdu :

- Yâ Cebrâil!...Var dünyâ yüzüne, şu mıntıkada dolaş...Bu seher vaktinde uyumayan kim ise, ona fazlımı ilet..

Cebrâil aleyhisselâm, emrolunan mıntıkayı dolaşdı ve doksan senedir ateşe tapan bir mecûsîden gayrı kimseyi uyanık bulamadı. O mecûsî de, ateşe karşı durmuş, "yâ sanem, yâ sanem" diyerek kendisine göre ibâdet ediyordu yani ateşe tapıyor ve Allah'a şirk koşuyordu.

Cebrâil aleyhisselâm, makâmına vararak Hak tealâ'ya niyâz eyledi :

- Yâ Rabbi! Sana şirk koşan bir mecûsîden gayrı uyanık kimse bulamadım...Bütün insanlar derin bir uyku içinde uyuyorlar...

Cenâb-ı Hakk irâde buyurdu :

- Yâ Cebrâil!...Var o mecûsîye fazlımı eriştir!

Cebrâil aleyhisselâm o mecûsînin yanına vararak fazl-ı ilâhiyyeyi kendisine tevdi' eder etmez, ömrü boyunca ateşe karşı, "yâ sanem, yâ sanem" diye tapınan mecûsî, fazl-ı ilâhî erişince, "yâ Samed, yâ Samed" diye zikre başladı. Allah da kendisine , "Lebbeyk, Lebbeyk" mukâbelesinde bulundu. LEBBEYK hitâb-ı ilâhîsinin ma'nâsı "EY KULUM BENDEN NE İSTİYORSUN" demekdir. 

Cebrâil aleyhisselâm, şu niyâzda bulundu :

- Yâ Rabbi!...Doksan sene sana karşı şirk koşan bu müşrikin iki defa YÂ SAMED zikrine cevâben LEBBEYK buyurmandaki hikmet nedir?

Allah azîmü'ş-şân buyurdu ki :

- Doksan sene, "yâ sanem" diye zikreden bu mecûsîye ateş hiçbir cevap vermedi. YÂ SAMED hitâbında bulunduğu zaman, ben de cevap vermeseydim, benim o puttan ne farkım kalırdı? Ben, "Hayy" ü "Kayyum"um, o kuluma îmân nasîb eyledim...

Kıssayı anlattıktan sonra Efendi Hazretleri buyuruyorlar ki :
Ey âşık-ı sâdık!
Seher vakti uyumayan mecûsî bile, seherde olan fazl-ı ilâhiyyeye nâil olarak kendisine îmân nasîb olursa, sen Allah'a îmân eden, O'nun Habîbine gönül veren hakîkî bir mü'minsin, sana bahşolunacak ecri ve derecâtı bir düşün de seherlerde uyuma!...Fırsatı ganîmet bil, uyuyup kaldığın her seher, en az bir fazl-ı ilahîden mahrûm kaldığını unutma!...Şunu da hatırından çıkarma!...Yakın bir zamanda yine seher olacak ammâ sen o seherde ebedî uykuna dalmış bulunacaksın...Bu ebedî uyku, sana ya seâdet uykusu veya felâket uykusu olacakdır....
Vaktini boş geçirme ibâdet et Mevlâ'ya
Seherlerde uyuyan uğrar nice belâya

Şunlar da Efendi Hazretlerinin seher vakti ile ilgili tenbihâtındandır : 
Uyuma! Hele seher vakti sakın uyuma! Çok yakın bir zamanda uzun uzun uyuyacak, uykuya doyacaksın!...
Ümmeti olduğun peygamberin, gece namazında kıyâmda durmakdan ayakları şişerdi, senin ise çok uyumakdan gözlerin şişiyor!...
Efendi Hazretleri gece namazını dervîşliğin bir şartı olarak görür ve şöyle buyururlardı :
Gece namazında çok büyük fazîlet vardır...Allah'ı sevenler gece namazına kalkmalıdır...Kişi sevdiği ile tenhâ yerlere gider... Teheccüde kalkmayan bir sâlik, yolundan zevk alamaz...

GECE NAMAZININ FAYDALARI

Efendi Hazretleri gece namazının faydaları hakkında şöyle buyuruyor :
Gece namazı kılan, ârif-i billah olur. Kendisine takvâ libası giydirilir. Başına muhabbet tâcı konulur. O kul, Allah'a mahbûb olur. Kabrinden emîn kalkar. Mahşere, emin olarak varır. Gece namazı kılanlar, arşın gölgesinde gölgelenirler. Gece namazı kılanlar, mahşer korkularından emîn olurlar. Gece namazı kılanlar, cennete dâhil olurlar. Gece namazı kılanlar, "cemâl-i lâ-yezâl"i müşâhede ederler. Gece namazı, enbiyânın sünneti, sâlihlerin ibâdeti, âşıkların mi'râcı, sâdıkların sertâcıdır...
Efendi Hazretleri gece namazının faydaları hakkında Hazret-i Ömer radıyallahu anh Efendimizin rivâyet ettiği şu hadîs-i şerîfi de zikrediyor...
Bir kimse, gece namâzına kalkar, huşû' ve hudû' ile namaz kılarsa, Allah o kuluna dokuz ihsânda bulunmak sûretiyle ikrâm eder. Bu dokuz ni'metin beşi dünyâda ve dördü de âhiretdedir. Bu kişinin dünyâda ereceği ni'metler şunlardır :  
1. Allah, o kişiyi her türlü âfetlerden ve belâlardan korur.2. O kişinin yüzünde tâ'at alâmeti bulunur. 3. Allah onu sâlih kullarına sevdirir. 4. Bütün insanların kalblerinde ona karşı muhabbet peydâ olur.5. Lisânına hikmet ihsân eder. Onu hakîm kılar... 
Âhiretde ihsân buyuracağı ni'metler de şunlardır : 
1. Kabrinden kalktığında yüzü ak olur. 2. Mahşerde hesâbı kolay olur.2. Defter-i a'mâli sağ yanından verilir. 3. Korkunç sırâtı yıldırım gibi geçer ve cennete dâhil olur.

NUTK-İ ŞERÎF

Bülbül-veş figân eyler
Âşık vakt-i seherde
Derdine dermân eyler 
Âşık vakt-i seherde

Rahmet kapısın çalar
Nûrdan hulleler biçer
Kudret meyinden içer
Âşık vakt-i seherde

Dertliye dermân erişir
Hakk'la hicâpsız görüşür
Ol mahbûb ile sevişir
Âşık vakt-i seherde

Göz yaşıyla abdest alır
Mevlâsıyla hemdem olur
Vech-i Hakk'ı dâim görür
Âşık vakt-i seherde

Zikrederler Mevlâ'yı 
Ol "Aliyyü'l A'lâ"yı 
Terkedüben sivâyı 
Âşık vakt-i seherde

Bülbül güle zâr eyler 
Hakk ile pazar eyler 
Şeytanı bîzâr eyler
Âşık vakt-i seherde

Yatma AŞKÎ seherde 
Zikret Hakk'ı her yerde 
Dermân erişir derde 
Âşık vakt-i seherde

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön