Gecenin Zulmeti Sana Kabrin Zulmetini Hatırlatmıyor mu?

14 Nisan 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Ağlamak
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Rûh çıkdı mı, en sevgili ahbâbın, yârânın, kardeşin, karın, sevgilin, filan, bir gün iki gün ağlıyorlar filan, sonra "Çıkaralım, evin içerisi kokacak" diyorlar. Hattâ seni götürüp gömdükden sonra, senin öldüğün odaya girmezler, korkudan, gelecek diye. Gelmez halbuki. Bazıları çok büyük para bırakır, üzerine büyük taşlar koyarlar ki çıkmasın bir daha altından diye. Milyonlar sarf ederler, altından bir daha çıkmasın diye. Çünkü eğer kalkarsa malı alacak.
Hani biliyorsun ya, olmuş bir hâdisedir. Sultan Mahmud-i Evvel ki ona Kambur Mahmud derler, gömmüşler, türbesi Vakıf Hanının karşısında, pâdişah mezarda dirilmiş. Meşhûrdur bu. Dirilmiş pâdişah, dirilince türbedar koşmuş, saraya haber vermeye. Türbedârı içeri bir almışlar, bir daha çıkmamış, gitmiş orda. Sultan da orda ölmüş içerde. Neden? Çünkü o çıkarsa, yeniden tahta oturması lâzım gelecek. Hiç yeni pâdişah tahtını verir mi ona. Onun için çok para bırakırsa, üzerine büyük taşlar koyarlar, çıkmasın diye, elimizden parayı tekrar alır diye.
Makâmına güvenme, bir âriyetdir, gelip geçicidir. Aklına da güvenme, o da âriyetdir.  Vücûduna da güvenme, âriyetdir. Ne yapdın şimdiye kadar? Kıyâmet günü için ne hazırladın? Soruyorum sana. Günâhın mı çok, sevâbın mı çok? Vallâhi, billâhi Allah cümle a'zâyı senin aleyhine şehâdet ettirecekdir. Kolların, ellerin, gözlerin, kulakların.
Hakk korkusu ile kaç gece uykuyu terk etdin? Kaç defa ağladın, gözyaşı dökdün? Soruyorum sana. Hiç gecenin zulmeti, kabrin zulmetini hatırlatmıyor mu? Ağla o vakit. Ağlayamazsan niye ağlayamıyorum diye ağla. Gecenin zulmeti sana kabrin zulmetini hatırlatmalı. Yakında oraya gideceksin, tek başına. Hazret-i Osmân ibn Affân Zinnûreyn Hazretleri, kabirden bahs edildiğinde ağlarmış. Hazret-i Osman. Mahşerden bahs edildiğinde de ağlarmış ama kabirden bahs edildiğinde çok ağlarmış Hazret-i Osman. Yani nevha ile ağlarmış. Kendisine sormuşlar, demişler ki, "Yâ Emîre'l-mü'minîn, Yâ Zinnûreyn, mahşer sizi pek müteessir etmiyor da kabir denilince daha çok müteessir oluyorsunuz, niçin?". Demiş ki, "Mahşer umûmî bir yerdir ammâ kabirde tek başımıza kalacağız". 
Amel sandığı olan kabirde tek başına kalacaksın. Gecenin zulmeti sana kabrin zulmetini, cehennemin zulmetini, mahşerin zulmetini hatırlatmıyor mu? Ağla. Ağlayamazsan niye ağlayamıyorum diye ağla. Yakın zamanda bu akabelere yürüyeceksin. Üzerindeki rütbe kaldırılacak, masan elinden alınacak, kasana sevmediklerin vâris olacaklar. Sevgililerin ağlayacaklar. Sevmeyenlerin de mal kaldı diye ağlayacaklar ama sevgi ağlamasıdır o. O vakit îcâb ederse bakarsın. Gözyaşı soğuksa sevgi ağlamasıdır, sıcaksa yürekden geliyordur, yani hakîkaten acıyarak ağlamak demekdir. Çünkü Cenâb-ı Hakk insanın vücûdunu acâib halk etmiş. Soğuk göz yaşı döküldü mü o sevgi gözyaşıdır, sıcak ağlarsa o vakit acı gözyaşıdır. Kulağında bulunsun, lâzım olur bir gün.
 Berk yapışdın şol dünyâya koyup gitmeyesin gibi
Karanu yalınız sinde varup yatmayasın gibi
Geldin bu dâr-ı mihnete aldandın fânî lezzete
Heves edüp Hakk sohbete tadın tatmayasın gibi
Behey miskîn aç gözünü bu fânîden yum gözünü
Günâhdan kara yüzünü hîç ağartmayasın gibi

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön