23 Eylül 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Bakmayalım izz ü şân-ı dünyâya
Gel seninle dervîş olalım gönül
Girelim hırka-yı fakr u fenâya
Gel seninle dervîş olalım gönül
Mal-mülk, makâm-mevki, hâsılı dünyâ muhabbetini terketmeden dervîş olunmaz. Dervîş, "fakr" ve "fenâ" hırkalarını giyen kişidir. Fakr, kalbden dünyâ sevgisini ve talebini çıkarmak, fenâ başda nefsinden olmak üzere herşeyinden geçerek yok olmakdır.
Dünyâ nedir oğlan oyuncağıdır
Şâha ve gedâya gam ocağıdır
Tedârik zamânı fırsat çağıdır
Gel seninle dervîş olalım gönül
Dünyâ çocuk oyuncağından başka bir şey değildir. Dünyâya rağbet edenler ma'nen çocuk seviyesindedir. Çocuklukdan kurtulup ma'nevî olgunluğa erenler dünyâ sevgisinin zengine de fakîre de binbir türlü derdler getirdiğini bilirler. Aklı olan dünyâyı, âhiretin tarlası olarak bilir ve âhiret tedâriki görür.
Bu yolda hâksâr olmayan kişi
Âh u efgân olur âhir işi
Hakk te'âlâ sever gerçek dervîşi
Gel seninle dervîş olalım gönül
Nefsini tezkiye ederek mahkûm edemeyen kişinin sonu pişmanlıkla âh etmekdir. Çünkü bunlarAllah'dan uzak düşer, Allah böylelerini sevmez. Kalbini tasfiye ederek gerçekden dervîş olanlar ise Allah'a yaklaşır. Allah, onları sever.
Nazar eyle ibn-i Âdem n'eyledi
Fakr u fenâ deryâsını boyladı
Şeyh Hakkı Hakk içün hak söyledi
Gel seninle dervîş olalım gönül
İnsanın başına gelenlere ibretle bak! İnsan doğar, kısa bir müddet yaşar ve ölür. Âhirete elleri boş gider, hiçbir şey götüremez. Bir müddet sonra hiç bir nişânı da kalmaz. Bu kısa hayâtı boşa geçiren kişinin âkıbeti hüsrândır. Bu fânî hayâtın sonunda kazançlı çıkanlar, Hakk'ı aramak, Hakk'ı bilmek ve Hakk'ı bulmak için çalışanlardır.
İsmâil Hakkı Bursevî
Kuddise Sırruh