"Bir asya kışının ortası...Yetmişlerin başı...Uludağ'a Muzaffer Efendim, Safer Baba, ve Tosun Baba ile bir arabada gidiyoruz... Feribotun ilk katında arabadan iniyoruz ve yolcu katına çıkıp, deniz yolculuğunun keyfini çıkarmak için metal bir merdivenden yukarı çıkıyoruz...Muzaffer Efendi iki boş ahşap kasayı kapıyor, ters çevirip masa haline getiriyor ve dört Türk kahvesi söylüyor. Bir puro uyandırıyor ve sohbete başlıyor. O anda fotoğraf makinemi kapıyor ve Hazret'in ileride çok meşhur olacak o resmini çekiyorum. Üçümüz ahşap kasaların köşesinde oturuyor ve Muzaffer Efendi'nin sohbetini dinliyoruz..." |