Gerçek Sôfî Kalıbı Değil Kalbi Ma'mûr Eder

28 Aralık 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Tekke
"Sôfiyye Tâifesinin Efendisi" Cüneyd-i Bağdâdî Kuddise Sırruh Hazretleri buyurmuşlardır ki :
Gerçek sôfîlerin zâhirlerini i'mâr edip süslemekle ne işi olur ki? Onların bütün meşgalesi bâtınlarını i'mâr edip süslemekdir. Eğer tasavvuf ehli olduğunu iddiâ ettiği halde işi gücü zâhirini i'mâr ve tezyîn etmek olan birini görürseniz, o kişinin gerçek sôfî olmadığından ve bâtınının harâb olduğundan emîn olabilirsiniz.
Tasavvuf ﺗﺼﻮّﻒ, Safvet ﺻﻔﻮﺕ kelimesi ile aynı kökden gelir. Safvet, temizlik, arılık, saflık demekdir. Bu kelime Türkçemizde masdar hâlinden daha çok fiil hâli olan tasfiye kelimesiyle bilinir. Tasfiye de, arınmak, temizlenmek, saflaşmak demekdir. Tasavvufun en önemli gâyesi, tasfiye-i kalbdir yani kalbi kötü sıfatlardan temizlemek ve mâsivâdan arındırmakdır. Sôfîler, ömürlerini bu gâye uğruna harcarlar. Bu, o kadar büyük bir gâye ve o kadar yüce bir maksaddır ki bununla uğraşanlar, kılık-kıyâfet, yemek-içmek, çoluk-çocuk, ev-arsa, inşaat-binâ, boya-badana-dekorasyon gibi şeyleri pek ednâ kabûl ederler ve bunların zarûretden fazlasını lüzûmsuz görürler.

Dünyâ ehli ise bütün ömürlerini, zâhirlerini güzelleştirmek ve i'mâr etmek için harcarlar. Onların da bütün derdi, kılık-kıyâfet, süs-püs, yemek-içmek, ev-arsa, binâ-inşaat, boya-badana-dekorasyon, tekne-yat, para-pul gibi şeylerle uğraşmakdır.

Son zamanlarda bazı eski ve harâb olmuş dergâhların büyük masraflar yapılarak i'mâr edildiğine şâhid oluyoruz. Isıtmasından soğutmasına, aydınlatmasından tefrîşâtına, boyasından dekorasyonuna kadar hiç bir masrafdan kaçınılmayarak ihyâ veya i'mâr edilen bu eserler vaktiyle son derece sâde ve basit şekillerde yapılır, içine de dışına da pek masraf edilmezdi. Zîrâ bunları yapmakdan maksad, binâ i'mar edip süslemek ve içine kurulup keyif çatmak değil, mürde kalbleri ihyâ ve i'mâr etmekdir. Tasavvufun da bütün gâyesi, binâ-yı ilâhî olan kalbi ma'mûr etmekdir, kalıbı değil. Kalbleri i'mâr etmedikden sonra binlerce dergâh i'mâr etsen ne fayda...

Rûhum cemâl pervânesi dil aşkının vîrânesi
Ma’mûr olup her hânesi umrânı arzular mı hiç
Listeye geri dön