MuzafferOzak.com (Türkçe)

Bir takım tamahkârlar da vardır ki bunlar gizlidir. Çoğumuz bunları farkedemeyiz, hattâ onları cömert ve iyiliksever zannederiz. Bu gibi tamahkârların iyiliksever ve cömert zannedilmesinin sebebi, bunların bir takım hayır işlerinde çalışmaları ve yardım kuruluşlarında görev almalarıdır. Bunların cömertliği el cebinden yapılan cömertlik, hayırseverliği de başkasının kesesinden yapılan hayırseverlikdir. Bir takım vakıflara ve hayır kurumlarına çöreklenen bu tamahkârlar, başkalarının hayrâtını kendilerine geçim vâsıtası yapmışlardır. Çalıştıkları hayır kurumları tarafından yapılan yardımlara en ufak bir katkıları olmayan, elleri kendi ceplerine hiç gitmeyen bu tamahkârlar, bir de utanmadan bu müesseselerin imkânlarından yararlanmakda, meselâ maaş almakda, o müessesenin araçlarını kullanmakda, yemeğini yemekde, çayını kahvesini içmekdedir. Hayır işi yapıyorum diyerek, hayırseverlerin bağışlarını geçim vâsıtası yapmak ne kadar çirkin, ne kadar kötü bir tamahkârlıkdır!

Vakıf müessesesinin medeniyetimizde çok önemli bir yeri olmakla berâber bir takım harîs ve tamahkâr insanların vakıfları kendileri için geçim vâsıtası yaptıkları da bir gerçekdir. Hayırseverlerin hayır işleri için tahsîs ettiği paraları ve malları kendi menfaati için kullanan bir kişi, iki türlü vebâl altında kalmış olur. Bunlardan biri hayır sâhibinin hayrına mâni olmak, diğeri de o hayırdan istifâde edecek olan kişilerin mahrûm kalmasına sebeb olmakdır. Böyle bir günâh yalnızca tövbe ile affolmaz, mutlakâ hem hayır sâhibinden hem de o hayırdan istifâde edecek olan kişilerden ayrı ayrı helâllik almak gerekir. Bu da çoğu zaman mümkün olmaz. Bu yüzden büyüklerimiz, "Aman vakıf malından sakının! Vakıf malına el atan iflah olmaz" diye sıkı sıkı tenbîhâtda bulunmuşlardır.

Harîs ol tâ'ate sâ'atleri fevt etme beyhûde

Kanâ'at eyle dünyâ kılletine kâmranlıkdır

Riyâ etme sakın ehl-i hulûs ol cümle kârında

Riyâ şirk-i hafî hüsrân-ı a'zamla vîrânlıkdır

Gizli Tamahkârlar