Göklerden Habersiz Yer İlâhları

28 Mart 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Nemrud
Gelmiş geçmiş en kuvvetli hükümdârlardan biri olan Nemrûd, gücüne ve kuvvetine öylesine mağrûr olmuş ki, tıpkı Firavun gibi kendisini ilâh zannetmeye başlamış ve halkı kendisine tapınmaya zorlamış. Hazret-i İbrâhîm aleyhisselâm, onu Hakk'a davet edip kulluğunu hatırlatınca, kibrinden ve gadabından çatlayacak gibi olan Nemrûd, gökde oturan bir kral gibi tasavvur ettiği Allah'ı savaşarak yok edebileceğini düşünerek şöyle bir plan yapmış.Tahtına bağladığı dört kuvvetli kartalın tepelerinde asılı duran etlere ulaşmak için var güçleriyle kanat çırpmaları sâyesinde göğe yükselerek Allah'a ulaşacağını ve elindeki ok ile Allah'ı vuracağını zannetmiş. Aynı Nemrûd, burnundan girip beynine ulaşan topal bir sivrisineğin verdiği ızdırabı dindirmek için kendi emriyle sürekli kafasına vurulan sopaların sonunda beynini patlatmasıyla geberip gitmişdir. 

Nemrûd gibi, hevâsını ilâh edinmiş zâlimlerin ve her şeye hükmedebileceklerini zanneden ahmakların haddi hesâbı yokdur. Uçsuz bucaksız kâinâtın içinde, küçücük bir nokta bile sayılamayacak kadar bir yerde sürülen üç günlük saltanata mağrûr olmak, ahmaklık değildir de ya nedir? Bir insan, kafdan kafa kadar da hükmetse, onun saltanatı, saltanat-ı ilâhiyyenin yanında ne olabilir? Bunu anlamak için, fakülteler bitirmeye, mastırlar, doktoralar yapmaya filan da lüzûm yokdur, aklı başında olan bir insanın, aydınlık bir gecede gökkubbeye tek bir nazarı kâfîdir. Görenedir görene! Köre nedir köre ne!


Nefsi Fir'avn hevâ mâili aslâ göremez
Yed-i beyzâ-yı kemâlât ile bürhân olsa
Listeye geri dön