Gölgeye Kılavuzluk Eden Güneş

6 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Kuran-ı Kerim

Cenâb-ı Hakk Kur`ân-ı Kerîminde "اَلَمْ تَرَ اِلٰى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّۚ وَلَوْ شَٓاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِنًاۚ ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَل۪يلًاۙ" buyuruyor. Yani "Güneşi gölgeye delîl kıldık, kılavuz etdik" diyor. Acaba burada murâd-ı ilâhî nedir?

Güneş nûr-ı ilâhinin remzidir. Gölge ise mahlûkâta işâretdir. Nasıl ki gölgenin meydana gelmesi için güneşe ihtiyâç varsa, mahlûkâtın zuhûru da nûr-ı ilâhî iledir. Nasıl ki gece karanlıkda duran bir insanın gölgesi olmazsa, Cenâb-ı Hakk tecellî etmeyince eşyâ zâhir olmaz. İlâhî bir tecellî ile zâhir olan eşyâ, gölge gibi, muvakkatdir yani belli bir müddet sonra, o  tecellî kesilir, gözden nihân olur, kaybolur gider. Tıpkı güneşin batışıyla gölgenin kaybolması gibi. Nitekim bir sonraki âyet-i kerîme bu hakîkate işâret eder : "ثُمَّ قَبَضْنَاهُ اِلَيْنَا قَبْضًا يَس۪يرًا"

Güneşin gölgeye delîl olması demek, zâhirde gölgenin güneş ışığına göre uzaması ve kısalması demekdir. Bâtında ise, tecellîyât-ı ilâhiyye ile varlıkların meydana gelmesi, ve yine bin bir türlü tecellî ile devamlı değişime uğraması ve en nihâyet yok olmasıdır. Meselâ insan doğar, büyür, yaşlanır ve ölür. Tıpkı bir gölge gibi ki o da güneş doğmadan önce yokdur, sonra ortaya çıkar, uzar, uzar ve en nihâyet kaybolur. Bu itibarla cümle âlem, gölgelerden ibâretdir. Varlık ancak Allah'a âiddir, O'nun tecelliyâtı ile âlem meydana gelmişdir. Âlemin yok olması da bu tecellînin kesilmesiyle olacakdır ki buna kabz diyoruz.
Listeye geri dön