24 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
ve
ÎZÂHI
Gönlümün bir kûşesinde 'Arş-ı Rahmân gizlidir
Katremin bir katresinde bahr-i 'ummân gizlidir
Arş ikidir. Bir arş-ı sûrî varkdır, bir de arş-ı hakîkî vardır. Hakîkî arş, insân-ı kâmilin kalbidir. Allah o kalbe tecellî eder, orayı istivâ eder. İnsan sûretde küçük görünür ama hakîkatde pek büyükdür, pek kıymetlidir. Sebebi Hakk'ın tecellîgâhı olmasındandır.
Zerremin bir zerresinde nice bin şems ü kamer
'Ârife bu söz 'ıyân illâ 'avâmdan gizlidir
İnsan büyük âlem, kâinât küçük âlemdir. Kâinâtda ne varsa insanda bir misâli, bir karşılığı vardır. Bunu ancak ârifler anlar, sıradan insanlar bu hakîkati göremez, insandaki bu enginliği farkedemezler.
Bu vücûdumda benim bir kuş vardır ol kuşun
Avcu içinde temâmet iki cihân gizlidir
Vücûddaki kuşdan murâd insandaki rûhdur. Beden toprakdan yaradılmışdır ve fânîdir ve âcizdir. Rûh ise nefha-i ilâhîdir, ölümsüzdür. Bedenin hareketi mahdûddur, rûh ise hürdür, iki âlemde de kanat vurur, uçar.
Lâ-mekân u bî-nişândır ol kuşun yaylakları
Ol kuşun havsalasında sırr-ı Sultân gizlidir
Hakk'a doğru seyrân eden, insanın bedeni değildir, rûhudur. İlâhî âlemleri temâşâ eyleyen de yine rûhdur. Hakk'a kurbiyyet peydâ eden, ünsiyyet peydâ eden de rûhdur. Zîrâ rûh Allah'dan gelmişdir, Allah'a kavuşmak ister.
Ol kuşun Şâh ile 'ahdi var ezelden ileru
Bir melek bilmez nedir ol 'ahd ü peymân gizlidir
Elest bezminde, Hakk ile ahd ü peymân eyleyen de rûhumuzdur. Meleklere böyle bir teklif yapılmamışdır. Yani insandan başka hiç bir mahlûk, "e lestü bir rabbiküm hitâbına" muhâtab olmamış, ilâhî nefhadan nasîbdâr olmamışdır.
Ol kuşun avı şikârı Dost vaslıdır hemîn
Anın'çün Dost ana mûnis ü mihmân gizlidir
Rûh Hakk'dan geldiği için Hakk'ı özler, Hakk'a kavuşmak ister. Aşkın hakîkati de budur. Hakk ile ünsiyyetin sırrı da budur. Zîrâ her şey kendi cinsiyle ünsiyyet eder, kendi cinsinden olmayandan kaçar. Mâdem ki insanda ilâhî bir nefha vardır, insanın Hakk'a yönelmesi de gâyet tabiidir.
Ey 'aceb böyle iken yâ Rab nedendir bu kuşun
Hiç iniltisi tükenmez yüreği kân gizlidir
Tabii bu vuslat hemen gerçekleşmez, zaman alır. Bu zaman zarfında, rûh hasret ateşiyle yanar, ayrılık acısıyla inler.
Derde düşmüşdür yanar zârî kılar ol dün ü gün
Zârîsi ol Dost firâkı bağrı büryân gizlidir
Allah'a kavuşma arzusuyla yanıp tutuşmanın adı aşkdır. Derd ise aşkın ileri derecesidir. İnsan Hakk'a vuslat edinceye kadar aşk ile inler, derd ile âh eder.
Ol kuşun vasfı öküşdür diyeydim illâ nidem
Müddeîden korkarım gönlünde gümân gizlidir
Rûhun vasfı çokdur, hepsini burada saymaya gerek yokdur. Çünkü hepsini sayacak olsak onları herkes anlayamaz, bilgisizler, îmânını yakîne getirmemiş olanlar, itiraz edecekdir.
Sûret-i insânda gel insânı bil insân isen
Sûret-i insânda bu ma'nâ-yı insân gizlidir
İnsanın sûretinden insanın özüne, manâsına nüfûz etmek gerek. Sûretden manâya bir yol vardır zîrâ.
Ma'nâ-yı insân bil kim bilesin Hakk'ı 'ıyân
Ma'nâ-yı insânda ol sıfât-ı Sübhân gizlidir
İnsanın özünü, manâsını bilen Allah'ı bilir. Çünkü Allah'ın sıfatları insanda gizlidir.
Eşrefoğlu Rûmî bu remzi yine 'ârif bilir
Bilmedi bilmeye her 'âmmî vü nâdân gizlidir
Hakk'ın sıfatlarını insanda görebilen ârif kişidir. Sıradan insanlar, câhiller, nâdânlar göremez, görse de anlayamaz bunları.
Eşrefoğlu Rûmî
Kuddise Sırruh