4 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Kabe'ye beytullah yani Allah'ın evi denmesi izâfîdir, hakîkî beytullah kalbdir demişdik. Yine Ka'be, insân-ı kâmilin remzidir demişdik. Zîrâ ehlullahın kalbi, nazargâh-ı ilâhîdir, ilhâmât-ı ilâhî o kalblere nâzil olur. Nitekim Hazret-i Mevlânâ buyurur :
Ka'be'den maksûd, Hakk'ın mahall-i vahyi olan enbiyâ ve evliyânın gönlüdür. Ka'be onun fer'idir. Eğer gönül olmazsa, Ka'be ne işe yarar? Enbiyâ ve evliyâ külliyyen kendi murâdlannı terk etmişler ve Hakk'ın murâdına tâbi' olmuşlardır. O her ne emr ederse, onu icrâ eylerler.
Bu itibarla enbiyâ ve evliyâya muhâlefet etmek, onların kalbini kırmak, onları üzmek, Kabe'yi yıkmakdan beterdir. Böyle yapanlar katiyyen iflah olmazlar. Nitekim İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri buyurur :
İnsân-ı kâmilin kalbine dokunmak yedi kerre Ka‘be’yi hedmden eşeddir. Yani yedi kat gökleri hedm gibidir. Zîrâ her gökde Ka‘be muhâzâtında bir Ka‘be vardır. Şehrin şenliği ise mescidi iledir. Çünki mescid harâb ola, mu'zam-ı a‘'âm-ı dîn harâb olmakla şehir dahi harâb hükmünde olur. İşte kalb dahi mu'zam-i erkân-ı vücûddur ki nazargâh-ı ilâhî ve sened-i kaviyy-i zâhir ve bâtındır. O harâb olıcak, âlem-i vücûd dahi enfüsen ve âfâkan harâb olur.
Ey âri! Eğer bu ma'nâyı zevk ile idrâk etdinse, ma'rifetine netîce verdin ve insân-ı kâmilin kendi ve kalbi nedir bildin ve şefî'in olacak yere hasm olmadın ve ona i'tikâdını dürüst kılıp intisâb-ı sahîh ile intisâb eyledin. Eğer böyle oldunsa İbrâhîm oldun. Zîrâ İbrâhim Ka'be binâ eder, yoksa Ka'be'yi yıkmaz. Ve İbrâhîm Ka'be'yi Muhammed için, aleyhime's-salâtü ve's-selâm, binâ etmişdir ki Muhammed kalb-i âlemdir ve Ka'be'nin sûreti onun sûreti ve sırrı onun sırrıdır. Onun için cemî'-i ervâh onu tavâf ederler. Ve sırr-ı ehadiyyet dahi ondadır. Ve insân-ı kâmil kalbini yıkmak hemân onun kalbini hedmdir. Zîrâ insân-ı kâmil ehadiyyet ile mevsûfdur. Ve her insân-ı kâmilin ehadiyyeti, ehadiyyet-i Muhammediyye ile birdir ki cümlesi bir nokta ve bir yüzün fülfülüdür. Pes, kitâbını okuyup dînine duhûl etdiğin vücûd-i şerîfin kalbini ne vech ile hedm edersin ve hedm etdiğin sûretde mü'min olur musun? Vay sana ki bu ma'rifetden hâricsin ve netîce-i ma'rifetin cehldir ve cehl sana ne aceb sehldir.