Gülsuyu ve Gülyağı

8 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah
Ma'lûm olduğu üzere, gül, Resûl-i Ekrem Efendimizin remzidir. Bu sebeble gerek edebiyâtımızda gerek san'atımızda gülün apayrı bir yeri vardır. Ehlullahın nutuklarında da sık sık rastladığımız gül, bugün artık eskisi gibi revaçda olmamakla beraber, farklı şekillerde de âdetlerimize damgasını vurmuşdur. 

Meselâ gülsuyu ikrâmı kadîm bir Türk âdetidir. Gerek mevlid meclislerinde, gerek diğer toplantılarda davetlilere gülsuyu ikrâm edilir, böylece hem insanlar ferahlar, hem mekâna hoş bir koku yayılır, hem de peygamberimizin hâtırası yâd edilmiş olurdu. Hâlis gülyağı da asırlarca parfüm olarak kullanılmışdır. Gülsuyu kadar olmasa da gülyağı da ikrâm edilir ve aynı vazîfeyi görürdü.

Mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri de hep hâlis gülyağı sürünür ve herkese de kendi kullandığı gülyağından ikrâm ederdi. Cemaat kalabalıksa bazen bir şişe gülyağı yetmez, ikinci şişeyi de açar ve dağıtırdı. 

Efendi Hazretleri zaman zaman "Gül mevsimi geçdiyse de, gülistân harâb olduysa da gülün kokusu yok olmadı, işte gülyağı ortadadır" buyurarak bir önceki yazımızda beyân olunan hakîkate işâret ederlerdi.

Gül mevsimi geçdi gülistân oldu harâb
Gam yeme ki bûy-i gül kaldı bize yâdgâr

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön